02 Haziran 2024

CÜMLE ÖGELERİ, CÜMLE YAPILARI

anlaşılır anlatım, cümle başı edatı, cümle başlatıcı, cümle ögeleri, cümle sonu edatı, cümle, imla kılavuzu, imla, noktalama işaretleri, noktalama, özne ve virgül noktalı virgül, özne, son çekim edatı, tümce, tümleç, Türkçe cümle kalıbı, Türkçe cümle yapıları, Türkçe cümle yapısı, yüklem

TÜRKÇE213 [05] CÜMLE KONUSUDA

“CÜMLE” KONUSUDA BİRKAÇ SÖZ

CÜMLE KALIBI

 Temel Cümle Kalıbları:

1) “Özne”, “isim” ése; “özne + tümleç + yüklem” ér. “Ali kitab okudu.” kibi.

2) “Özne”, “sona kelen şahıs zamiri” ilen közderilmiş ése; “tümleç + yüklem + özne” ér. “Kitab okudu män.” kibi. Mun kalıb; “özne”, “isim” ése de kullanılabilir; “Kitab okudu Ali.” kibi. “Özne” çok uzun ése, mun kalıbdakı cümle, daha kolay anlayılır.

Kimi cümlelerde, mun iki kalıb birleşebilir; “Ali, Veli, ben; çay içyir méz.” kibi.
“Sıfat fiil”li yapılarda, öge sıralamagı:

a) “Yapan”, “isim” ése; “yapan + fiil + nesne” ér. “Ali okudu kitab, roman ér.” kibi.
b) “Yapan”, “sona kelen şahıs zamiri” ilen közderilmiş ése; “fiil + yapan + nesne” ér. “Okudu män kitab, roman ér.” kibi.

Mundun, “cümle kalıbı” olarak, “özne + yüklem + tümleç”, kenelde kullanılmaz. Fakat yardımcı sözcükler kullanılarak, “tümleç”, sona atılabilir. [“Ali, bitkiler konusuda kitab okudu.” yeriye;] “Ali şuyu okudu; bitkiler konusuda kitab.”, “Ali okudu nen bitkiler konusuda kitab.” kibi. “Tümleç” çok uzun ése, mun biçimdeki cümle, daha kolay anlayılır.
Yine de Türkçe, cümlede öge sıralamagı açısıdan, epey esnek ér.

Ali kitab okudu.
Kitab okudu Ali.

Kitab okudu män.

Ali kitabın okudu.
Kitabın Ali okudu.
Kitabın okudu Ali.

Kitabın okudu män.

Kedi bahçede var.
Bahçede kedi var.

Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, dün sınıfta sessizce kitab okudu.
Dün sınıfta sessizce kitab okudu, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali.

Dün sınıfta, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, sessizce kitab okudu.
Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, sessizce kitab okudu, dün sınıfta.

Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, kitab okudu, dün sınıfta sessizce.
Kitab okudu, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, dün sınıfta sessizce.

Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, kitabın okudu, dün sınıfta sessizce.
Kitabın, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, okudu, dün sınıfta sessizce.

Cümle, hängi kalıbda olur ése olsun; tüzgün, açık, anlaşılır olmalı. Cümleyin, okuyucuyuŋ-tinleyiciyiŋ kolay, togru, tam anlamag; ol cümleyiŋ kalıbdan daha önemli ér. Konuya-cümleye köre, en uygun kalıb, farklı olabilir.
En kenel anlatım kalıbı, monca ér: Cümle Başı Edatı + “Özne + Tümleç + Yüklem” + Cümle Sonu Edatı

  “Ali, evden erken çıktı. Fakat okula keç kaldı. Äniŋ bisikletiŋ teker, yolda patladı tiyin.” kibi.

“Cümle başı edatları” ve “cümle sonu edatları”, cümleler arasıda bag kurar lär. Ulayı anlatımda bütünlük saglayılmış olur.

# “Cümle Sonu Edatı”, “Son Çekim Edatı” olarak da anılyır. Fakat “Cümle Sonu Edatı” timek, daha togru olur kibi körünyür.
Kusurlu-bozuk anlatımlar:
  “Ali evden erken çıkmasına rağmen bisikletinin tekeri yolda patladığı için okula geç kaldı.”
  “Ali evden erken çıktığı halde bisikletinin tekeri yolda patladığı için okula geç kaldı.”
  “Ali evden erken çıktığı halde bisikletinin tekeri yolda patlayınca okula geç kaldı.” kibi.

# “Cümle kibi körünen” bu kelime yıgınlarıda, “cümle ögeleri”yin bulmaga çalışıŋ.
# “Cümle başı edatları” ve “cümle sonu edatları”, anlam belirsizliki olmayan turumlarda, közderilmeyebilir:

“Ali okuldan çıktı. Sonra eve keldi. Ulayı ders çalışmaga başladı. Yarın äniŋ sınav var tiyin.” yeriye
“Ali okuldan çıktı. Eve keldi. Ders çalışmaga başladı. Yarın äniŋ sınav var.” kibi.

Fakat yukarıdakı anlatım monca yapılır ése, yetersiz anlatım yapılmış olur:
  “Ali, evden erken çıktı. Okula keç kaldı. Äniŋ bisikletiŋ teker, yolda patladı.”
# Ayrıca bak; TÜRKÇE213 [09] CÜMLE BAŞI EDATLARI
Cümlede sözcük tizilimi konusuda, sonsuz seçenek yok. Kib;

“Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali dün sınıfta sessizce kitab okudu.” (anlamlı)

“En dün çalışgan sınıfıŋ kitab ögrenci sınıfta sessizce Ali okudu.” (anlamsız)
“Sınıfıŋ en çalışgan kitab dün sınıfta sessizce ögrenci Ali okudu.” (anlamsız)

Anlatım, olabildikçe kısa cümleler ilen yapılmalı. Munca yapılır ése okuyucu; daha kolay, tam, togru anlayabilir. Cümle, bazen zorunlu olarak, uzun olmak turumuda olabilir. Mun turumda bile cümle; açık, anlaşılır, net olmalı;  okuyucuyun kereksiz yormamalı.

“Ali, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci ér. Dün, sınıfta, sessizce kitab okudu än.”

Özne + Tümleç + Yüklem  ·  Tümleç + Yüklem + Özne

“Ali kitab okuyur.” [Özne + Tümleç + Yüklem] cümlesiyin,

“Kitab okuyur män.” cümlesiye benzetelim;

“Kitab okuyur Ali.” [Tümleç + Yüklem + Özne] oldu. Mun kalıbda, özne ile yüklem, yan yana turyur. Mun yakınlık, “zorunlu olarak uzun” cümlelerin, daha anlaşılır kılabilir.

Özne-Yüklem arası uzak cümle [mun, “zorunlu olarak uzun” cümle émez; sadece konuyun örneklemek için kullanıldı]:

Okuluŋ en başarılı ögrencilerden olan Ali, kendiyiŋ ögretmenleriŋ takdirlerin de kazanmış başarılı ögrenci olmak için; sürekli, yılmadan, azimli şekilde ders çalışır édi.

Özne-Yüklem arası yakınlayılmış biçim:

Kendiyiŋ ögretmenleriŋ takdirlerin de kazanmış başarılı ögrenci olmak için; sürekli, yılmadan, azimli şekilde ders çalışır édi, okuluŋ en başarılı ögrencilerden olan Ali.

Ali, okuluŋ en başarılı ögrencilerden édi. Sürekli, yılmadan, azimli şekilde ders çalışır édi. Çünkü başarılı ögrenci olmak da ister édi, kendiyiŋ ögretmenleriŋ takdirlerin kazanmak da [ister édi].

Türkçe-21 Biçimi’de, bazı cümleleriŋ içlerde, cümle kibi körünen yapılar var olabilir. Fakat:

• “Ali okudu kitab, roman ér.” cümlesiye bakalım. “Ali okudu kitab” bölümü, “cümle” tügül ér. Mun, sıfat fiilli yapı ér; “Ali okudu” bölümü, “kitab” bölümüye “sıfat” körevide ér.

• “Okudu män kitab, roman ér.” cümlesiye de bakalım. “Okudu män kitab” bölümü, “cümle” tügül ér. Mun, sıfat fiilli yapı ér; “Okudu män” bölümü, “kitab” bölümüye “sıfat” körevide ér.

# Mun anlatımlar, monca yapılsa, kenelde daha uygun olur:
  “Ali kitab okudu. Ol kitab roman ér.”, “Kitab okudu män. Ol kitab roman ér.” kibi.

Yanya bak; TÜRKÇE211 [08] SIFAT FİİLLER
CÜMLEDE ÖGE SIRALAMAGI   ·
UYGUN TURUM
özne & tümleç & yüklem
(1)
“yaklaşık 7 birim”in aşmayan cümleler
özne & yardımcı sözcük & yüklem & tümleç
(2)
“tümleç”, zorunlu olarak çok uzun ése
tümleç & yüklem & özne
(3)
“özne”, zorunlu olarak çok uzun ése

(1) Ali, “Okula kityir män” tidi. Ali, dün pazardan; elma, armut, kayısı satın aldı.
(2) Ali, şöyle tidi “Okula kityir män”. Ali, dün pazardan şuların satın aldı; elma, armut, kayısı.
(3) “Okula kityir män” tidi, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali. Dün, pazardan; elma, armut, kayısı satın aldı, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali.

# Bu sıralamaglara tam uymayan yapılar da olabilir; “Ali; elma, armut, kayısı satın aldı; dün, pazardan.”, “Dün pazardan satın aldı Ali; elma, armut, kayısı.” kibi.
Ali, pazardan elma, armut, kayısı, erik, lahana, karnabahar, domates, biber, patlıcan, sogan, salatalık, portakal, ayva, limon satın aldı. →

Ali, pazardan şuların satın aldı; elma, armut, kayısı, erik, lahana, karnabahar, domates, biber, patlıcan, sogan, salatalık, portakal, ayva, limon. (2)

Pazarda elma, armut, kayısı, erik, lahana, karnabahar, domates, biber, patlıcan, sogan, salatalık, portakal, ayva, limon satılyır édi. →

Pazarda şular satılyır édi; elma, armut, kayısı, erik, lahana, karnabahar, domates, biber, patlıcan, sogan, salatalık, portakal, ayva, limon. (3)
# Türkçe’de, cümle ögeleri, yer tegiştirebilyir (anlatımıŋ anlam, bozulmamak şartı ile). Bu yetenek, kib Arabca’da ve İngilizce’de pek yok, tiyilebilir (Arabca’da ve İngilizce’de, cümle ögeleri, belli sıralar izler lär).

“Ali okula kitti.”, “Okula Ali kitti.”, “Okula kitti Ali.”,
“Ali kitti okula.” (İngilizce’de cümle ögeleri, bu sırayın izler),
“Kitti Ali okula.” (Arabca’da, fiil cümleleride, cümle ögeleri, bu sırayın izler), kibi.

Fakat Türkçe’deki bu yetenek, uygun kullanılmaz ése, şu olur; yazılı-sözlü anlatımlar, “anlamsız/anlaşılmaz kelime yıgınları”ya tönüşebilir.

· Tamlamaglar: “büyük ev”, “big house” (İngilizce), “beytun kebi^run” (Arabca).
  Türkçe’de, “Ev büyük (ér)”; “cümle” olur.

NOKTALAMAG

Cümlelerde, kerekli “noktalamag işaretleri”, yeterince kullanılmalı.

• Noktalamag, “okuyucu, cümleyin kolay ve togru anlasın” tiyin yapılmalı. Mun amaç közedilmeden, uygun noktalamag yapmak, zor ér.

• Cümle, kısa veya uzun olabilir. Kenel olarak; “özne”den sonra, cümleye köre, “virgül” veya “noktalı virgül” koymag; okuyucuya kolaylık saglar.

[“Virgül” konusuda, bazı imla kılavuzlarıda, monca da tiyilmiş: “Çok uzun cümlelerde, özneden sonra kullanılır.”]

Kısa cümlelerde de; “özne”den sonra “virgül” [veya cümleye köre “noktalı virgül”] kullanılır ése; yararlı olur, zararlı olmaz.

• Özelleyi uzun cümlelerde, noktalı virgül ilen uygun gruplamaglar yapmak da okuyucu için yararlı olur.

“Ali, kitab okudu.”

“Ali, dün sınıfta sessizce kitab okudu.”

“Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, dün sınıfta sessizce kitab okudu.”

“Sınıfıŋ en çalışgan ögrenciler Ali, Veli, Kemal; dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].”

“Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep; dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].”

• Bazı tıllarda, bazı yardımcı sözcükler, “özneden sonra virgül” koymagıŋ işlevin de köryür:

 Ali is reading a   book.
[Ali ,  okuyur  bir kitab.]

# İngilizce cümlelerde, özneden sonra virgül, neden yok? Şimdi anladı mı sän? ☺

• Noktalamag konusuda keniş bilgi için “imlâ [yazım]” kılavuzlarıya bakılabilir; “nokta, virgül, noktalı virgül, üç nokta, vs” nerelerde kullanılır, kibi.

# Türk Tılları’dakı bazı “bir” kelimeleri, fazladan kullanılyır ärinç. Mun, İngilizce’deki yogun “a, an” kullanımlarıdan etkilenmek ilen mi oluştu acaba?
“Ali, Veli, Kemal; okula kitti [lär].”;
Eş körevli sözcükler, “virgül” ilen ayırılmış. Özneden sonra, “noktalı virgül” koyulmuş.

“Ali, keç kalmamak için, hızlı yürüyerek, okula kitti.”;
Birinci “virgül”, özneyin ayırmak için koyulmuş. İkinci ve üçüncü “virgüller”, cümleyin anlamlı bölümlere ayırmak için kullanılmış.
“Özneden sonra virgül (veya noktalı virgül) koymak”, önemli ér. Bazen önemli, bazen çok önemli ér.

“Koşu atları seven insanlar için tegerli hayvanlar ér.” Mun cümlede, “koşu atları” tamlamagı mı var, “koşu atları seven insanlar” tamlamagı mı? Cümleyin sona dek okumadan anlaşılmaz. Veya mun cümle, tüşük cümle mi, tam cümle mi? İlk okuyuşta belli olmayır.

Özneden sonra virgül koyalım; “Koşu atları, seven insanlar için tegerli hayvanlar ér.” [Koşu atları, oların seven insanlar için tegerli hayvanlar ér.]

“Kara karga için ayırt etici renk ér.” cümlesiye de bakalım. Bu cümlede, ilk bakışta, “kara karga” tamlamagı var yanılgısı oluşur. “Virgül” kullanılır ése, yanılgı oluşmaz: “Kara, karga için ayırt etici renk ér.”

· Her özneden sonra virgül (veya noktalı virgül) koyulsa; kalemler tükenmez, matbaacılar batmaz.

· Yazıdakı “virgül, noktalı virgül, nokta”, konuşmagdakı anlık turaklayışa karşılık kelir. Türkçe konuşulur kän, anlık turaklayışlar (ve tonlayışlar), önemli ér. Ulayı noktalamag da önemli ér.

Dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär]; sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep.

Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler; Ali, Veli, Kemal ér. Sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler; Ayşe, Fatma, Zeynep ér. Mun kız-erkek ögrenciler, dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].
Ömer Seyfettin'den Birkaç Cümle:

İstanbul Agızı Biçimi
Türkçe-21 Biçimi
Doğruldu.
Togruldu.
Düşünmeden yine onların arkasından yürümeye başladı.
Tüşünmeden [/tüşünmeyip] yine olarıŋ arkadan yürümege başladı.
Bu sefer biraz hızlı gidiyorlardı.
Bu sefer biraz hızlı kityir édi lär.
Bir fenerin dibinde durdular.
Neŋ feneriŋ tibde turdu lär.
Neŋ fener tibide turdu lär.
Fazilet, iyilik, merhamet, şefkat bir hayal değildi!
Fazilet, iyilik, merhamet, şefkat; hayal tügül édi!
Buna şahit, elinde tuttuğu şu iki buçuk liralık kâğıttı...
Muna şahit, kendiyiŋ elde tutyur än şu iki buçuk liralık kâğıt édi...
Gülümsedi.
Külümsedi.
Açtı Ahmet Reşit.
Aç édi, Ahmet Reşit.
İki günden beri, kırk sekiz saattir, yerinden kovulmuş ihtiyar, serseri bir köpek kibi, tanımadığı sokaklarda, bilmediği mahallelerde dolaşıyordu.
İki künden beri, kırk sekiz saattir, tanımayır än  sokaklarda, bilmeyir än mahallelerde tolaşyır édi; kendiyiŋ yerden kovulmuş ihtiyar serseri köpek kibi.

İki künden beri, kırk sekiz saatten beri; kendiyiŋ yerden kovulmuş ihtiyar serseri köpek kibi édi. Tanımayır än sokaklarda, bilmeyir än mahallelerde tolaşyır édi.
Bu hain, sert kadın, mavi, büyük gözlerini yırtıcı bir kuş kibi üzerime açarak kızının beni istemediğini, bir daha eve gelmemem gerektiğini, nikâhtan vazgeçtiklerini, boşanmazsam yarın saraya gidip huzura çıkacağını, beni Fizan’a sürdüreceğini çakıl çukul söyledi.
Bu hain sert kadın; kendiyiŋ mavi büyük közlerin yırtıcı kuş kibi beniŋ üzere açarak, çakıl çukul monların söyledi: Äniŋ kız, benin istemeyir émiş. Bir daha eve beniŋ kelmemeg kerekyir émiş. Nikâhdan vazkeçmiş lär. Boşanmaz män ése yarın saraya kitip huzura çıkçak émiş, benin Fizan’a sürdürcek émiş.

Bu, hain ve sert kadın édi. Kendiyiŋ mavi büyük közlerin, yırtıcı bi kuş kibi, beniŋ üzere açtı. Sonra çakıl çukul söylemege başladı: «Äniŋ kız, benin istemeyir émiş. Bir daha eve beniŋ kelmemeg kerekyir émiş. Nikâhdan vazkeçmiş lär. Boşanmaz män ése yarın saraya kitip huzura çıkçak émiş, benin Fizan’a sürdürcek émiş.»

- Türkçe-21 Biçimde Bazı Cümleler:

- Selam, nasıl sän?
- İyi män, sag ol, sen nasıl sän?
- Teşekkürler.
----------------------------------------------
- Ne okuyur sän?
- Beniŋ arkadaştan aldı män kitabın okuyur män.
- Ben de bir şeyler okusa män.
- Beniŋ birkaç kitab var, sene ödünç vereym.
- Okuyur sän kitabın da verse sän...
- Äniŋ kitabın veremez män.
- Neden?
- Okuyunca män keri vercek män, daha kendi okumamış.
- Sonra alaym, änin de okumag ister män.
----------------------------------------------
- Hayatta neler yapmak ister sän?
- Pek fazla tüşünmedi män...
- Seniŋ bu konudakı tüşüngülerin ögrenmek ister män. Mesela on yıl sonra için ne tüşünyür sän?
- İyi bir bilim adamı oldu écek män ése, mutlu ér écek män.
- Seniŋ arkadaş ne tüşünyür? Äniŋ tüşüncelerin de ögrenmek ister män.
- Ne tüşünyür än, munun bilmeyir män, änä sor.
----------------------------------------------
- Beniŋ arkadaşa “sınıfta kaldı sän” tiyildi.
- Çok yazık. Ne oldu ya?
- Munun ögrenince än söylendi.
- Sınıfın tekrar mı etçek?
- Evet.
----------------------------------------------
- Bazı arkadaşlar başarısız oldu lär! Ol arkadaşlar, kendileriŋ morallerin bozmasınlar. Olarıŋ moraller, olara kerekli (ér). Moral, çok önemli! Yılmadan, yorulmadan, başarmak için çalışmaga devam! Başarmagdan büyük ödül olamaz! Başaramamagdan ders alsınlar! Tekrar başarısız olmamak için çok çalışıŋ! Başarmış arkadaşlar da kevşemesinler! Çalışmagın bırakır lär ése, olarıŋ başarılar sürmez. Siziŋ müdür män! Beniŋ sözler, siziŋ kulaklara küpe olsun!
----------------------------------------------
- Su, sıfır derecede tonar, ér mi?
- Ér.

- Su, 90 derecede kaynar, ér mi?
- Émez.
- Émez mi? Nege?
- Tıltag, 100 derecede kaynar.

# Yanya “écek, émecek”, “éyir, émeyir”, “émiş, émemiş”, “édi, émedi”, “ése, émese”.
# “Çalışmak, başarmak” kelimeleriyin çok kullandı méz. Mundun monun belirtmekte yarar olabilir: Çok aşırı çalışmak ymä başarıyın aşırı takıntı etinmek ymä bezdirici olabilir. Ters tepebilir ymä.
Türkçe-21 Sitesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder