deizm, gök yeryüzündeki yaşam döngüsünün köküdür, Göktürk ne anlama gelir, Göktürk Yazıtları ve Göktürk inançları, Göktürkler, hayvanlar anatomisi, insan anatomisi, mitoloji, ölümden sonra yaşam, şamanizm şamanist, Tanrı başka şeylere benzetilemez, Tanrı bazı olaylara müdahale eder, Tanrı her olaya müdahale eder değildir, Tanrı hiçbir şeye zorunlu değildir, Tanrı tektir, Tanrı yönlendirilemez, Tanrı’dan vahiy alan peygamber, teizm, Türk Bilge Kağan Budist miydi, Umay ilah veya ilahe midir melek midir, Umay ne anlama gelir, Umay vardır iddiasının dayanağı yoktur, yeri suyu Tanrı düzenlemiştir
[UYGULAMAG YAZISI] KÖKTÜRK INANÇLARIKÖKTÜRK INANÇLARI
[KÖKTÜRK YAZITLARI’YA KÖRE, KÖKTÜRKLER’DE TEMEL INAÇLAR]
Uyarı: Yazıtlar’ın beniŋ yorumlamaglarda, Yazıtlar’dan beniŋ çıkarımlarda; hatalar var olabilir.
• Köktürk Yazıtları’da “Peygamber/Resul/Nebi (Täŋri’yiŋ elçi)”den söz etilmeyir. Azuca Täŋri ile konuşan (Tanrı’dan vahiy alıp insanlara bildiren) neŋ insandan söz etilmeyir. Mun turumda, Köktürkler’de, “Teizm”den söz etilemez, kibi körünyür.
• Köktürk Yazıtları’da “Täŋri yarlıkaduk üçün” kibi sözler var (¹). Azuca “Täŋri, bazı olaylara müdahale eter ärinç” biçimde ınançtan söz etilebilir. Mun turumda, Köktürkler’de, “Deizm”den de söz etilemez, kibi körünyür.
Kib “biligsiz kagan olurmış ärinç, yablak kagan olurmış ärinç” kibi sözler var. Fakat “biligsiz kaganlar, Täŋri istedi tiyin başa keçti lär” kibi sözler yok. Azuca “Täŋri, her zaman her şeye müdahele eter émez; bazı zamanlarda bazı şeylere müdahele eter” kibi bir ınanıştan söz etilebilir, kibi körünyür.
Azuca “Täŋri için, herhängi bir şeye müdahale etmek kibi bir sorumluluktan söz etilemez. Täŋri, hiçbir konuda sorgulayılamaz. Hiçbir şey, Täŋri’yin baglamaz.” kibi bir ınanıştan söz etilebilir, kibi körünyür.
• Ulayı Köktürkler’de; “varlıkların ve olayların közlemleyerek erilmiş sonuçlar”dan oluşan “ınanç sistemi”den söz etilebilir, kibi körünyür: “Yeryüzü, canlı varlıklar yaşayabilcek biçimde, tüzenleyilmiş ér. Ol Tüzenleyen’e de Täŋri tiyir méz.” kibi. [“yeri subı inçä itmiş”]
• Köktürk Yazıtları’da “ölümden sonra yaşam” ınançı da var kibi körünyür. [Kül Tigin Yazıtı’yıŋ sonlarda: “Täŋri’dä tirigdäkiçä boltaçı siz”] Acaba mun ınança, mantıksıl olarak, nasıl vardı édi lär? “İyi insanlar var, kötü insanlar var. Ölümden sonra, yargılamag olmaz ése; iyi insan olmag ile kötü insan olmagıŋ arada fark olmamış kibi olur. Ulayı ölümden sonra yaşam var ärinç.” tiye mi tüşündü édi lär acaba?
• “Täŋri, tek ér” ınançı da monca ortaya çıkmış olabilir mi acaba? “At”a baktı lär; til, mide, bagırsaklar, karaciger, akciger, böbrek, yürek, beyin, iki kulak, iki köz, vs var. “Koyun”a baktı lär; aynı organlar (küçük farklar ile), koyunlarda da var. Tilkiye, kurta (böriye), teveye, kuşlara, kediye baktı lär; aynı organlar (küçük farklar ile), munlarda da var. İnsana baktı lär; aynı organlar (küçük farklar ile), insanlarda da var. Ulayı “tüm munların, aynı küç yapmış” tiye mi tüşünüldü édi acaba?
# Kılıç ilen savaşılan zamanlarda, insan anatomisi de, basit seviyede olsa da, sır émez édi ärinç.
• Yazıtlar’da, monca uygulamaglardan söz etilmeyir; “Täŋri için yere kapanmak, kurbanlar kesmek, Täŋri’ye uzun uzun yakarmak, Täŋri’yin uzun uzun övmek”. “Täŋri; yönlendirilemez; neye karar verdi ése änin yapar; äniŋ karar tegiştirilemez” kibi bir tüşünüş var édi, kibi bir izlenim oluşyur.
• Monca “ibadetler”den söz etilebilir, kibi de körünyür: “Täŋri’ye saygılı olmak. Mun saygıyın, yer keldikçe tile ketirmek. Temiz amaçlardakı başarıyın, Täŋri’yiŋ ihsan bilmek. Mun bilmekin, yer keldikçe tile ketirmek. Başarısızlıklarıŋ ve kötülükleriŋ kaynakların; kişileriŋ ve toplumlarıŋ yanılgılarda, yanlışlarda, hatalarda aramak.”
# Togal olarak, “Köktürkler, Täŋri’den hiçbir şey tilemez édi lär” tiyilemez. Kib “Yüce Tanrı, yardım et (senden yardım tileyir män, senden yardım umyur män)” kibi tileyişlerin, Tanrı’ya ınanan her insan, zaman zaman yapar ärinç. Çünkü, Tanrı, hängi konuda, neye karar verdi veya vercek? Munun, insanlar bilemez. Fakat, Tanrı, neŋ tileke, karşılık verir veya vermez, tiyilebilir ärinç. Yazıtlar’da körülmeyir ärinç nen Täŋri’yiŋ kararın tegiştirmege çalışır kibi, Täŋri’ye ısrarlı yakarışlar.
(¹) “Täŋri yarlıkaduk üçün” sözü, şu anlamda kullanılmış kibi körünyür; “Täŋri nasip etti tiyin”. Tıltag, bu konuda da “Täŋri’den kelmiş vahiy” söz konusu tügül édi ése; “Täŋri emretti tiyin” olarak anlam verilmez.
O halde, en fazla, şöyle anlam verilebilir kibi körünyür; “Täŋri engel olmadı; ulayı onayladı ärinç (/demek ki /bu sonuç çıkyır).” “Nasip etmek, ihsan etmek” eylemide, bir tür “onaylamak” bulunur, tiye tüşünülmüş olabilir, kibi de körünyür.
kök |
: |
(1) bitkileriŋ topraktakı bölüm (2) dip, temel, esas, menşe, köken,
kaynak (3) gök, uzay, feza, gökyüzü (4) gökyüzü renki |
kög |
: |
(1) gök, uzay, feza, gökyüzü (2) gökyüzü renki |
Tatıglı su (yagmur, kar), “kög”den iner. Mundun “kög”, mon olgu zinciriyiŋ “kök” ér;
“küneş ısısı → buharlaşmag → bulut → tatıglı su → bitkiler → otçul hayvanlar → etçil hayvanlar”.
[“kög”, yeryüzüdeki yaşam töngüsüyüŋ “kök” olyur]
# Acaba “Kök Türk”, ne anlama kelir? “Türk tiyilince akıla ilk kelen” mi? “Mavi (açık mavi, orta mavi, koyu mavi) renklerin çok kullanan Türk” mü? Veya munuŋ başka bir anlam mı var?
TÄŊRİTÄG TÄŊRİ
“Täŋri täg Täŋri’dä bolmış Türk Bilgä Kagan, bu ödkä olurtum” cümlesideki “Täŋri täg Täŋri” sözü, 2 anlama kelebilir, kibi körünyür.
# Yazıt’ta monca ér: “tŋritg:tŋridä:bolmş:türk:bilgä:kgn:buödkä:olrtm:”
1) Zaman zaman kullanılan “adam gibi adam” sözü var. “Tam adam, iyi adam, erdemli adam, «adam sıfatı» änä uyan adam” anlamıda kullanılyır.
Mun söze kıyaslayılır ése; “Täŋri täg Täŋri”, mon anlama kelir ärinç; “Gerçek Täŋri, Mükemmel Täŋri, Yüce Täŋri, bilinçsiz kög cisimleri tügül Gerçek Täŋri”. Bir bakıma, “Täŋri, başka şeylere benzetilemez” tiyin; Täŋri, yine Täŋri’yiŋ öze benzetilmiş olyur.
2) “täg (gibi)” kelimesiden “üretilmiş”, “isimden isim yapan ek” var; “+dag, +däg”. “An+dag (öyle, böyle, şöyle) külüg kagan ärmiş.” kibi.
Mun turumda, “Yazıtlar”da, şöyle yazılmalı édi; “Täŋridäg Täŋri’dä bolmış Türk Bilgä Kagan, bu ödkä olurtum”. Azuca küçük bir yazım yanlışı yapılmış olyur [“Täŋritäg”deki “+täg”; isimden isim yapan ek ése]. Kimi yerlerde, “andag” yeriye de “antag” yazılmış.
Ulayı;
“Täŋridäg”, mon anlama kelir ärinç; “äniŋ kimi özellikler Täŋri’ye benzer tiye tüşünülen” azuca “ilâh”.
“Täŋridäg Täŋri” de mon anlama kelir arinç; “(bilinçsiz kög cisimleri tügül) İlâh Täŋri”.
# Kög cisimleri, (en azdan közlemciye köre,) tegişimli ér. Kib Küneş, tam tepede kän projektör kibi parlar. Fakat batar kän kızıl tepsi kibi körünür. Ay, kimi zaman yuvarlak körünür, kimi zaman hilal ve saire. Kögtürkler, kög cisimleriyin “ilâh” veya “ilâhıŋ parçalar” sanyır édi timek, pek mümkün körünmeyir.
700’lü yıllardan önce de Arabca’da, “her şeyiŋ yaratıcıyıŋ özel ad”; “Allah” édi. “Lât, Menat, Uzza”; ilâhlar édi (ilâh tiye inanılır lär édi, eski zamanlarda).
Kögtürk Türkçesi’de, “her şeyiŋ yaratıcıyıŋ özel ad”, “Täŋri” édi.
Sonrakı tönemlerde (veya başka boylarda), “Täŋri” kelimesiye, başka anlamlar da yükleyilmiş. Önce “ilâh” anlamı da yükleyilmiş (çok ilâhlı diynlerdeki anlamda). Sonra “efendi (rab, lord)” anlamı da yükleyilmiş. Kib Eski Uygur metinleride; “täŋrim” kelimesi, “efendim, lordum, majestem” anlamıda da kullanılmış.
Yanya, Eski Uygur metinleride, “täŋrilik” kelimesi, “putlar mabedi, pagod” anlamıda kullanılmış (putlar, ilâhlarıŋ simgeler ér). Fakat putlar mabediye, kib “täŋridäglik” timek, daha togru olur édi ärinç (tıl bilimsel açıdan, isimlendirmek açısıdan). Azu “putlar yeri, putluk” benzeri bir isimlendirmeg yapılabilir édi ärinç.
# Türkçe’de, neŋ kavramıŋ karşılık yok ése, uygun bir türetim de yapılamayır ése; yabancı tıllardan biriden kelime almak, Türkçe kelimelerin-kavramların egip bükmekten iyi ér.
# “täg (gibi)” ile “+dag, +däg” arasıdakı farkın, bir örnek ilen anlamaga çalışalım:
kaplan | : |
kedigillerden bir hayvanıŋ ad. |
kaplandag | : |
äniŋ kimi özellikler, kaplana benzeyen, kedigillerden hayvan;
leopar. [konuyun açıklamag için, örnek olarak türetti män: “kaplan+dag”] |
“Leopar, kaplan täg bir hayvan ér.” [bir şey, bir şeye benzetilmiş]
“Kaplandag, çok çevik bir hayvan ér.” [İki şey arasıdakı benzerlike tayanarak; bir şeyiŋ isimden, başka bir şeye, isim türetilmiş; “kaplan+dag”. Şeylerden biri, hayal ürünü de olabilir; “yılan+dag = ejderha” kibi. “yılandag” kelimesiyin de konuyun açıklamag için, örnek olarak türetti män.]
# Türkçe-21’de, kenelde “teg (gibi)” ve “+dag, +deg” biçimde kullanılyır lär.
# İngilizce: lion [aslan], leo [aslan takımyıldızı, aslan burcu], leopard [leopar, pars].
# Ek Bilgi:
Arabca | : | rab [efendi] | ; |
El-Rab [Ol Efendi, Allah] |
İngilizce | : | lord [efendi] | ; |
The Lord [Ol Efendi, God] |
UMAY
Tonyukuk Yazıtı’dan:
37 [...] irtiş ögüzig
38 käçä kältimiz : kälmişi : alp tidi : tuymadı : täŋri umay : ıduk yir sub : basa birti ärinç : näkä : täzär biz :
39 öküş tiyin : näkä korkur biz : az tiyin : nä basınalım : tägälim tidim : tägdimiz : yayıdımız : [...]
Türkçe-21 Biçimi:
37 [...] “İrtiş Irmakı’yın
38 keçe(rek) keldi méz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Teŋri Umay, ıduk yer su; basa (/basmag /baskı /agırlık) verdi ärinç. Nege kaçar (olcak émiş) méz?
39 (Olar) çok tiyin, nege korkar méz? Az (méz) tiyin, ne(ge) basınalım? (/biziŋ özlerin nege baskılayalım? /nege çekinelim?). Tegelim (/temas etelim)” tidi män. Tegdi méz; yayıdı (yay-ı-dı, tagıttı, perişan etti) méz.
• Umay, “insanlar üzeride etkili olabilen bir küç” olarak tüşünülmüş, kibi bir izlenim de oluşyur.
Kül Tigin Yazıtı’dan:
I D 30 [...] kaŋım kagan : uçdukda : inim : kül tigin : yiti : yaşda : kaltı ---
I D 31 umay täg : ögüm : katun : kutıŋa : inim : Kül Tigin : är at buldı [...]
# Yazıt’da monca ér: “umytg:ögm:ktun:kutŋa:”
Türkçe-21 Biçimi:
I D 30 [...] babam Kagan (köglere) uçtu kän (/öldü kän); inim Kül Tigin, yedi yaşta kaldı (yedi yaşta édi).
I D 31 Umay teg (/Umay kibi) (olan) beniŋ ana Katun’uŋ kuta, inim Kül Tigin, er ad buldu (yetişkin olunca kullanılan adın aldı). (“yetişkinlik adın, biziŋ baba ölüp veremedi tiyin biziŋ ana verdi” anlamıya kelyir ärinç)
• Burada, Türk Bilge Kagan’ıŋ ana, “Umay”a benzetilmiş. Şimdi de “melek gibi kadın” tiyişleriye rastlayılır. O halde, Umay, “melek” anlamıya kelir émiş, kibi körünyür. Azuca Umay, ilâh veya ilâhe tiye tüşünülyür émez émiş, kibi körünyür.
# Ek Bilgi: Kimi diynlerde; “melek”, Tanrı’yıŋ emirlerin yapan, Tanrı’ya bagımlı varlık(lar) ér, tiye ınanılır. Yanya kib İslam diynide, melek(ler), cinsiyetsiz ér (erkek veya tişi tügül).
# “um—duk”: umut → “um—”: ummak • “um—(u)n—”: umunmak, ummak · [“-(u)n” tönüşlülük eki]
# “u—”: muktedir olmak
• Kelime yapısı “um—(a)y” ése, kelime anlamı monca ér ärinç; “umut baglayılan, ihsan bekleyilen” kibi.
• Fakat kelime yapısı “u—[m](a)y” da olabilir. Munca ése, Umay, “muktedir, ka^dir” anlamıya kelir ärinç.
# “um—a”: ana, anne (Çocuk, kendiyiŋ anadan; iyilikler umar, iyilikler bekler; gıda, bakım, vs bekler.)
“Umay var ér” iddiasıya, mantıksal tayanak yok, kibi körünyür. “Tanrı, «melek» yaratmış mı?” Mun soruya, “akıl, mantık, közlem”, sadece mon yanıtın verebilir ärinç; “mümkün ér, olabilir ér”. Yani “akıl, mantık, közlem”, mun soruya, kesin bir yanıt veremez.
“Tanrı, «melek» yaratmış ése; kaç melek yaratmış? Bir mi, bin mi, bir milyar mı?” Mun şartlı (ése’li) soruya, “akıl, mantık, közlem”, neŋ yanıt veremez ärinç. Munlar yanıt verse lär bile, tahmin veya zan’dan (/sangı’dan) başka bir şey olmaz ärinç.
Munca şeylerin bilmek, Tanrı’dan vahiy alan bir peygamber var ése mümkün olabilir. Fakat Kögtürkler’de, “Tanrı’dan vahiy alan peygamber” ınançı, yok édi, kibi körünyür.
“Kögtürkler’de Umay; Täŋri yanıda, Täŋri’den başka bir ilâh (/ilâhe) édi” iddiası, boş bir iddia olur ärinç. Yazıtlar’dakı mon anlatımlara bakılır ése; Kögtürkler, “tek ilâh (Täŋri)” ınançıda édi lär ärinç; “Täŋri yarlıkaduk üçün”, “il birigmä Täŋri”, “Türk Täŋrisi yeri subı inçä itmiş” kibi.
Kib monca anlatımlar yok; “Umay yarlıkaduk üçün”, “Täŋri ymä Umay ymä yarlıkaduk üçün” kibi.
“Täŋri’den başka bir ilâh/ilâhe” veya “melek” anlamda édi ése, “Umay”; Kögtürkler’de, başka diynlerden etkilenim ilen ortaya çıkmış kavram émiş ärinç. Mun anlamlar, olarıŋ kenel ınanç yapısı ile de çelişkili turyur.
Ulayı acaba, önceki tönemlerde, “Umay (yardım-ihsan umulan · muktedir, kaˆdir)”; Täŋri’yiŋ isimlerden biri édi mi? Veya Täŋri’yiŋ sıfatlardan biriyin belirtir édi mi? Fakat sonrakı tönemlerde, “Umay”; Täŋri’den başka bir varlık olarak tüşünülür oldu édi mi acaba?
Yazıtlar’da, “yer” ve “su”dan, munlar bilinçli varlıklar émiş kibi söz etilmiş émez, kibi körünyür. İnçip “yer, su”; “ıduk (mukaddes, kutsal, çok kıymetli, saygın)” körülmüş. Tıltag, yaşantı, munlar ilen var olur ve sürer. Toga’ya (doğa’ya) saygılı olmak, kaçınılmaz (/kerekli /zorunlu) körülmüş ärinç.
# “Yer”iŋ ve “su”yuŋ insanlara etki, pasif (etilgen) anlamda ér ärinç. Yani insanlar, munlardan yararlanır lär; insanlar, munlardan etkilenir lär.
TÜRK BİLGE KAGAN - BUDHİZM
“Türk Bilge Kagan, Budhizm’e keçmek istemiş; Bilge Tonyukuk, karşı çıkmış” kibi savlar var. Mun savlar, mantık tışı ér. Türk Bilge Kagan için, söz konusu bile olabilir mi; “Täŋri’ye saygı” temelli olan kendiyiŋ öz diynin bırakıp Budhizm’e keçmeg? Tıltag, Budhizm’de “ilâh” ınançı var mı yok mu? Mun bile net belli émez.
Fakat Türk Bilge Kagan ymä Bilge Tonyukuk ymä Yöneticiler ymä; munlar, çevre ülkelelerdeki-milletlerdeki ınançlar konusuda, kerekli ve yeterli bilgilere iye édi lär ärinç. Dünyadan habersiz biriye, “bilge” tiyilir mi? Dünyadan habersiz biri; kendiyiŋ halkın iyi yönetebilir mi, uluslar arası ilişkilerde başarılı olabilir mi?
Biraz beyin fırtınası yapalım ve senaryo yazalım: Bir kün, Türk Bilge Kagan, Budhizm konusuda, Budhist bir keşiş ile sohbet etyir. Ol keşişiŋ kimi sözlerin onaylayır, äniŋ kimi sözlere itiraz etyir. [Budhizm’de ymä togrular, yanlışlar olabilir.] Orada bulunan Bilge Tonyukuk ymä arada bir söze karışyır. Mun olay, tamamen çarpıtılıp [büyük ihtimal bir yabancı tarafıdan] yazıya aktarılyır ve şimdiye kadar kelyir.
Türk Bilge Kagan’ın aşan şeyler tügül édi ärinç nen kib bir Konfüçyüsçü ile [veya hatta bir Hindu, bir Şintoist, bir Manicilik yandaşı vs ile], ınanç konularıda sohbet etmiş olmak ymä. Bilge veya entelektüel kişiler için, munlar sıradan şeyler ér. Munlar “yeni ınanç arayışı” anlamıya kelmez ymä. “Budhizm’e keçelim” tiyen biri, zaten çoktan Budhizm’e keçmiş timek ér. Tıltag “Budhizm’e keçelim” tiyen biri, Budhizm’in gerçeklere uygun, togru, iyi bulyur timek ér. Munca kişiler, zaten otomatik olarak, Budhist ér.
Türk Bilge Kagan, ne tüşündü édi? “Tüh! Tonyukuk karşı çıktı; Budhizm’den töneym!” tiye mi tüşündü édi? Diyn tegiştirmek, gömlek tegiştirmek kibi bir şey mi? Yanya, Bilge Tonyukuk, o sıralar, Türk Bilge Kagan’ıŋ emirde çalışan biri édi. Ne zamandan beri; “onbaşılar, yüzbaşıların” yönetir olmuş édi?
Türk Bilge Kagan, halktan korkmuş, kendiyiŋ ınançın ömür boyu saklamış biri mi? Nege korksun? Zaten o sıralar, kimi Türkler, Budhist édi. Budhizm’e keçen Türkler’e, monca tiyen de yok édi; “Budhizm’e keçmiş sän kâfir! Senin öldürcek méz!”.
# Tarih kitablarıda ymä çeşitli amaçlı palavralar, eksik tügül ärinç.
# Burada, Köktürk Yazıtları’ya bakarak, biraz inceleyilmege çalışıldı nen “Täŋri”ye ınanan Köktürkler’deki temel ınançlar. Kib Manicilikçi, Budhist, Hristiyan, Musevi, Şamanist, Animist, vs Türkler’deki ınançların, ayrıca incelemek kerekir.
# Mitolojiler, bilinçsiz biligsiz kimi kişileriŋ tüşlemlerden togar lär ärinç. Sonra halk arasıda yayılır lär; tüşünmeden ınanılır olur lär kük. Kenel olarak, mitolojileriŋ mantıksal ve/veya közlemsel tayanaklar yok ér. Mundun burada, mitolojilerin dikkate almadı män; Köktürk ınançlarıyın ayrıntılamak için bile.
Ayrıca bak: Bu blog’dakı KÜL TİGİN YAZITI ve başka yerlerdeki başka kaynaklar.
Kimi insanlar var édi ve var lär. “Kur’an’da böyle yazılmış” tir lär fakat Kur’an’da öyle yazılmamış. “İncil’de böyle yazılmış” tir lär fakat İncil’de öyle yazılmamış. “Nutuk’ta böyle yazılmış” tir lär fakat Nutuk’ta öyle yazılmamış. Şimdilerde munlara, munlara benzerler katıldı. “Köktürk Yazıtları’da böyle yazılmış” tir lär fakat Köktürk Yazıtları’da öyle yazılmamış.
# Mun yazılarda; hatalar, yanlışlar var olabilir.
# Mun yazılardan, şöyle veya böyle etkilenmeg veya etkilenmemeg, okuyucularıŋ sorumlulukta ér.
— Konuk Yazar 5 —