ahlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

03 Haziran 2024

AHLAK KURALLARI İÇİN TEMEL İLKELER

ahlak için temel ilkeler, ahlak ilkeleri, ahlak, ahlakın yaptırım güçleri, aile kavramı, akıl mantık ürünü ahlak, atmosfere zarar veren şeyler, birey aile toplum ülke dünya, bireyi aileyi toplumu ülkeyi dünyayı korumak, çok katlı konut, hırsızlık dolandırıcılık gasp soygun, ölçüde tartıda hile, yarar zarar oranı

[UYGULAMAG YAZISI] AHLAK

AHLÂK

Akıl-mantık ürünü ahlâk, mümkün mü?
Akıl-mantık ürünü ahlâk, hängi ilkeye veya hängi ilkelere tayandırılabilir?


“Birey”, “aile”yin oluşturur. “Aile”, “toplum”un oluşturur.

Bireye zarar veren şey, aileye de zarar verir.
Aileye zarar veren şey, topluma da zarar verir.
Topluma zarar veren şey, aileye de zarar verir.
Aileye zarar veren şey, bireye de zarar verir.

Toplum, “ülke”de yaşar. Ülkeye zarar veren şey, topluma da zarar verir.
Ülke, Dünya’dan bir bölüm ér. Dünya’ya zarar veren şey, ülkeye de zarar verir.
Dünya, “toga”dan bir bölüm ér. Toga’ya zarar veren şey, Dünya’ya da zarar verir.

O halde; bireyin, aileyin, toplumun, ülkeyin, Dünya’yın, togayın; korumak kerekir.

Bireye, aileye, topluma, ülkeye, Dünya’ya, togaya zarar veren şey, “kötü” ér.
Bireye, aileye, topluma, ülkeye, Dünya’ya, togaya yarar veren şey, “iyi” ér.

Neŋ olgu için; zarar vermemek, yarar vermekten öncelikli ér.
Neŋ olguda, hem yarar hem zarar var ése; “zarar mı büyük, yarar mı büyük” tiye bakılır.

Ahlâk kuralları için, temel ilke [veya temel ilkelerden biri], mon ér ärinç;
“bireyin, aileyin, toplumun, ülkeyin, Dünya’yın, togayın korumak”.
ÖRNEKLER

• Hırsızlık, hırsız için yararlı kibi körünebilir. Fakat hırsızlık; äniŋ para, äniŋ mal çalılan bireye, zarar verir. Zarar vermemek, yarar vermekten öncelikli ér. O halde, hırsızlık kötü ér.
• “Birey”ler, toplumsal mal ve hizmet üretimiye katkı yapar lär. Toplam üretime katkıda bulunur lär. Toplam üretimden de pay alır lär. Toplumsal ekonomi, munca işler. Hırsız, “üretime katkı karşılıkı olmayan” para veya mal etinmiş olur. Hırsızlık, toplumsal ekonomi işleyişiye zarar verir. O halde, hırsızlık yapmak, kötü ér.

• Tolandırıcılık, gasp, soygun; tolandırılan, gasp etilen, soyulan bireye zarar verir lär. Toplumsal ekonomi işleyişiye de zarar verir lär. O halde, kötü ér lär.

• Kanaat eten kişi; hırsızlık, tolandırıcılık, gasp, soygun yapmaz. O halde, “kanaat” iyi ér. [Kanaat etmek: “Hem ahlâka hem yasalara uygun yollardan” etinmeke küç yetirilmiş şeyler ile yetinmek.]

• Ölçüde ve tartıda hile yapmak kötü ér. Çünkü hırsızlık türü veya tolandırıcılık türü ér. Ölçüde ve tartıda togru olmak iyi ér.

• Neŋ mala veya neŋ hizmete, aşırı ve haksız kâr payı ekleyip satmak, kötü ér. Çünkü hırsızlık türü kibi veya tolandırıcılık türü kibi ér. Neŋ mala veya hizmete, makul kâr payı ekleyip satmak, iyi ér.

• Olumlu rekabet, mal ve hizmet kalitesiyin yükseltir. O halde, olumlu rekabet, iyi ér. Olumsuz rekabet, mal ve hizmet kalitesiyin tüşürür. Üreticilerin de sıkıntıya sokar. O halde, olumsuz rekabet, kötü ér.

• Kişi, kendiyiŋ eşe bakar. Kişi, kendiyiŋ çocuklara bakar. Kişi, kendiyiŋ anaya ymä kendiyiŋ babaya ymä bakar. Kişi, kendiyiŋ dedelere ymä kendiyiŋ ninelere ymä bakar. Kişi, [muhtaç turumdakı] kendiyiŋ kardaşlara bakar. Mun turum, “bakan kişi”ye zarar verir kibi körünebilir. Fakat “bakılan kişi”ye yarar verir. O halde, mun turum, iyi ér. Çünkü “birey”in korur, “aile”yin korur, toplumun korur.

• Ülkeyin savunmak için yapılan savaştan kaçmak, savaşan kişi için yararlı kibi körünebilir. Fakat munca savaştan kaçmak, ülkeye zarar verir, topluma zarar verir, aileye zarar verir. O halde, munca savaştan kaçmak, kötü ér. Ülkeyin savunmak için savaşmak, iyi ér.

• Muhtaç turumdakı kişilere yardım etmek, muhtaç “birey”in korur. O halde, mun tavranış iyi ér.
• Mun tavranış, toplumdakı üretim-tüketim tengesiyin korumak açısıdan da yararlı olur. Tüketim fazlası mal birikimiyin azaltır. Tüketim fazlası mal birikimi; fiyatların normalden aşagı tüşürür. Normalden aşagı tüşmüş fiyatlar, üreticilerin sıkıntıya sokar. Ulayı toplumsal ekonomik tenge ymä işleyiş ymä bozulur. O halde, muhtaç turumdakı kişilere yardım etmek, iyi ér.

• Tembellik kötü ér. Dürüst çalışmak iyi ér.

• Özgür olmayan kişi, kendiyiŋ tüm yeteneklerin ortaya koyamaz. Ulayı topluma yeterli katkı yapamaz. Özgür kişi, kendiyiŋ tüm yeteneklerin ortaya koyabilir ulayı topluma büyük katkılar yapabilir. O halde, başka kişilere zarar vermez ölçüdeki özgürlük, iyi ér.

• “Aile kavramı”, mon kavramların da içerir; ebeveyn [ana, baba], eş [ana ile baba, biri biriyiŋ eş ér], evlat, kardaş. “Aile kavramı”, mun kavramlara tayanır. Mun kavramlar, farklı kavramlar ér. Kişi için, “ana kavramı”, “baba kavramı”dan farklı ér. Kişi için, “ebeveyn kavramı”, “kardaş kavramı”dan farklı ér. Kişi için, “kardaş kavramı”, “eş kavramı”dan farklı ér. “Kardaş kavramı” ile “eş kavramı”, kimi konularda çelişir. Kardaş kardaşa evlenmek, “kardaş kavramı”yın yok eter. Ve “aile kavramı”ya zarar verir ve “aile”ye zarar verir. O halde, kardaş kardaşa evlenmek, kötü ér. [“Aile kavramı”, mon kavramların da içerir; nine, dede, torun, amca, hala, dayı, teyze, yegen.]

• Zina yapmak, “aile”ye zarar verir. Ulayı topluma zarar verir. Bulaşıcı hastalıkların da yayar. Ulayı “birey”e de zarar verir. O halde, zina yapmak, kötü ér.

• Ruh ve beden saglıkıya yararlı şey, iyi ér. Ruh ve beden saglıkıya zararlı şey, kötü ér.

• Alkollü içkilerdeki kimi yararlardan söz etilebilir [kib; üreticiler ve satıcılar, para kazanır lär]. Fakat alkollü içkiler, çok sayıda olumsuzluklara da neden olur lär [karaciger rahatsızlıkı, sarhoşluk kaynaklı olumsuzluklar, ulatı]. Alkollü içkilerden kaynaklanan zarar, yarardan çok ér. O halde, alkollü içki üretmek, satmak, içmek; kötü ér.

• Uyuşturucu maddelerden kelen zarar, uyuşturucu maddelerden kelen yarardan, bin kat büyük ér. O halde, uyuşturucu maddeler üretmek, satmak, kullanmak; kötü ér. [Tıbbî müdahale amaçlı olarak; hekimlerceg veya cerrahlarcag, hastalara kullanılmaglar hariç.]

• Togaya yarar veren veya togayın onaran şey, iyi ér. Togaya zarar veren veya togayın bozan şey, kötü ér.

• Temiz çevre, iyi ér. Pis çevre, kötü ér. Tüzenli ve bakımlı çevre, iyi ér. Tüzensiz ve bakımsız çevre, kötü ér.

• Kimi sanayi atıkları, togaya zarar verir. O halde, togaya zarar veren sanayi atıklarıyın togaya atmak, kötü ér. Sanayi tesisleriye, arıtmag tesisleri kurmak, iyi ér.

• Bireyler arasıda, barış veya huzur saglayan şey, iyi ér. Bireyler arasıda, nefret veya huzursuzluk nedeni olan şey, kötü ér.

• İftira atmak kötü ér. Alay etmek kötü ér. Kibirli olmak kötü ér. Aşırı bencillik kötü ér. Verilen sözün tutmak iyi ér. Yapılan anlaşmaga uymak, iyi ér.

• Adaletsizlik, haksız turumdakı kişi için yararlı körülebilir. Fakat adaletsizlik, haklı turumdakı kişiye zarar verir. Adaletsizlik, toplum işleyişiye de zarar verir. O halde, adaletsizlik kötü ér, adalet iyi ér.

• Barış, esas ér. Fakat savaş, kimi zaman kaçınılmaz olabilir. Yine de savaş, iki taraftakı topluma da bireylere de aşırı yük bindirir. O halde, kaçınılmaz olmamış ése; savaş, kötü ér. Barış, iyi ér.

• Atmosfere zarar veren şey [eylem, tutum, ihmal], kötü ér.
• Tatıglı veya tuzlu sulara zarar veren şey, kötü ér. “Toprak”a zarar veren şey, kötü ér. Ormanlara zarar veren şey veya ormanların yok eten şey, kötü ér.
• Tarım veya bina yapımı için ayırılmış olmayan boş arazilerin agaçlandırmak, iyi ér. Çevreyin uygun şekilde agaçlandırmak, iyi ér.

• Tarlaların boş bırakmayıp ekmek, iyi ér. Bahçelere iyi bakıp kaliteli sebze-meyve üretimiyin sürdürmek, iyi ér.

• Ulusal tarım planlamagları yapmak, tarımsal ürün çoklukuya veya yoklukuya engel olmak, iyi ér. Çünkü üreticilere de tüketicilere de yararlı olur, topluma yararlı olur.

• Konutların çok katlı yapmak, ekilebilir veya ormanlık arazilere konut yapmakın azaltır. O halde, konutların çok katlı yapmak, iyi ér. [5 katlı binayın yıkıp, äniŋ yere 10 katlı bina yapmak; tarım veya orman arazisiye bina yapmaktan, çok daha iyi ér.]

• Ulatı. [Ve başka, ve diğer.]

# Alkollü içki içmek, kötü ér. Fakat kib; biri, çölde susuzluktan ölmek riski çekyir édi, tiyelim. Büyük şans eseri olarak, çölde bir şişe şarab buldu. Ol şarabdan, biraz içmeli ér [sarhoş olup sızcak kadar içmemeli ☺]. Çünkü äniŋ canlı kalmaga neden olur. Canlı kalmak, şarab içmemekten önemli ér. Zorunlu hallerde, istisnalar olur.

# Ormanların yok etmek, kötü ér. Fakat kib nüfus artışıdın, ekilebilir toprak sıkıntısı başlayabilir. Togal tengeyin bozmaksızın, ormanlık alanlardan kimi bölümlerin, zorunlu olarak, tarlaya-bahçeye çevirmek, söz konusu olabilir. Ahlâk, mun turumun, körmezden kelebilir. Çünkü açlık, toplum için önemli tehlike ér.
“Bireyin, aileyin, toplumun, ülkeyin, Dünya’yın, togayın korumak” ilkesiden, epey ahlâk kuralı üretilebilir ärinç. Veya epey ahlâk kuralı, mun ilkeye tayandırılabilir ärinç.

Mun temel ilke ile çelişmeyen, başka birkaç “yardımcı temel ilke” de araştırılabilir:

• “Kötülüke neden olmak, kötü ér; iyilike neden olmak, iyi ér” kibi.
• “Neŋ kişi, başka kişiyiŋ eylemlerden sorumlu tutulamaz” kibi. [Fakat neŋ amir neŋ memura neŋ emir verdi, tiyelim. Memur, verilen emirin yaptı. Sonra ortaya olumsuz sonuçlar çıktı ése; amir de memur da sorumlu olur ärinç. Kib “baba” da kendiyiŋ“ogul” için, (yaptırım küçü açısıdan) “amir” konumuda sayılabilir ärinç.]
Tabi, temel ilkelerden, togru ahlâk kuralları üretebilmek için, monlar da kerekir; saglam akıl, saglıklı mantık, gerçek bilgi, tengeli zihin, tecrübe, canlı vicdan, ulatı.

Çarpık zihinlerden, çarpık kurallar çıkabilir:

• Kib, bililmeyen bir zamanda, bililmeyen bir ülkedeki bililmeyen bir toplulukta, monca bir kural var édi varsayalım; “Sakat bireyler, topluma yük ér. O halde, sakat bireylerin, uyanmaz biçimde uyutmak iyi ér”. Mun kuralda, bir sürü çarpıklık var. Çünkü sakat olmak, sakat kişileriŋ seçim émez. Neŋ kişi, kendiyiŋ öz irade ile yapmadı eylemlerden sorumlu tutulamaz. Ve munca turumlardan tolayı, neŋ eyleme ugratılamaz. 

• Kib, bililmeyen bir zamanda, bililmeyen bir ülkedeki bililmeyen bir toplulukta, monca bir kural var édi varsayalım; “Bizden olmayan kişilere ve topluluklara karşı, bizin baglayan neŋ kural yok ér”. Mun kural, öteki kişiler ve topluluklar için, çok zararlı ér; munun söylemege bile kerek yok. Munun, ahlâk kuralı olarak benimsemiş topluluka da zararlı ér. Çünkü munca bir topluluk, başka topluluklarcag sevilmez.
“Ahlâk”, en üstte mi turur? “Ahlâk”, her şeyden bagımsız mı ér?

Yo. Äniŋ belli ilkelere tayanmag da munun zaten közderir. “Ahlâk”ın sınırlayan bazı kavramlar da var. Kib “adalet” ve “özgürlük” kibi. “Ahlâk”, adaletsizlik yapamaz. “Ahlâk”, zararsız özgürlüklerin kısıtlayamaz.

Ahlâk, kib; çig sogan, çig sarımsak yimegin ayıp sayamaz. Fakat kib, neŋ kişi; bolca çig sogan, çig sarımsak yidi. Agız temizliki de yapmadı ve hemen sonra, neŋ toplantıya katıldı ve toplantıya katılanlara rahatsızlık verdi. Ahlâk, mun tavranışın, “olumsuz” veya “ayıp” sayar.

Toplum içide sevişmek, ilk bakışta, zararsız kibi körünebilir. Fakat mun tavranış, özelleyi ergenlik öncesi çocukların, olumsuz etkiler. O halde, mun tavranış, kötü ér. Ahlâk, mun tavranışın, kötü veya ayıp sayar.
# Her diyn, aynı zamanda bir ahlâk ögretisi de ortaya koyar. Kib, bir budhist için temel ilke mon ér; “Budha ne timiş ése togru ér”. Sonra Budha’yıŋ sözlere bakarak, çeşitli ahlâk kuralları ortaya koyar [veya Budhizm’deki ahlâk kurallarıyın tesbit eter]. Veya Budhizm’e tayalı bir ahlâk [veya Budhizm’den de etkilenen bir ahlâk], budhist toplumda zaten ortaya çıkar. Neŋ diyne tayalı ahlâk kurallarıyın, ol diynye iman etmiş kişiler dikkate alyır. [Her diyn, kendiyin “hak diyn” sayar; kendiyin “bâtıl diyn” sayan diyn, yok ér.]

# “Hukuk”dakı kimi ilkeler, “ahlâk” ile ilintili olabilir lär. Kenel ahlâk kuralları üretmek için, evrensel hukuk [veya bilimsel hukuk] ilkeleriden de esinlenilebilir, kibi de körünyür. Fakat “ahlâk”, “hukuk”tan daha kapsamlı ér ärinç.

# Diynler’iŋ yaptırım küçü, “ceza veya ödül [vaadi]” ér. Kanunlar’ıŋ yaptırım küçü, “ceza” ér.

# Ahlâk’ıŋ başlıca yaptırım küçleri, monlar ér [yapılan eyleme köre tegişgen olarak]:
• Toplum tarafıdan; hoş karşılayılmamag, olumsuz sayılmag, igrenilmeg, ayıplayılmag, kınayılmag [bireye tış etgenler],
• özelleyi ileri seviyelerdeki ahlâksızlıklarda, toplum tarafıdan tışlayılmag [bireye tış etgen],
• kendiyiŋ özden utanmag veya kendiyiŋ öze yakıştıramamag, toplumdan utanmag, toplumdan çekinmeg [bireyde iç etgenler],
• vicdan, vicdan azabı [bireyde iç etgenler]. [Çürümüş veya tahrip etilmiş vicdan, işlevsiz kalır.]
• Ahlâka uygun tavranışlardan tolayı; toplum tarafıdan sevilmeg-sayılmag; iç huzuru, vicdan rahatlıkı, kendiyiŋ öze saygı.

# Ahlâk, her tavranışa, aynı tepkiyin vermez:

• “Ahlâk” kib “alkollü içki üretmegin, satmagın, içmegin”, olumsuz veya kötü sayar. Fakat mun eylemlere, belirgin neŋ tepki vermez. Çünkü özgürlük kavramı, ahlâkın sınırlar. Fakat ahlâk, 18 yaştan küçüklere alkollü içki satmagın, hem kötü sayar hem kınar. Alkollü kän araç kullanmagın, hem kötü sayar hem kınar. Çok fazla içip sarhoş olup rezalet çıkarmagın, hem kötü sayar hem kınar.

• Ahlâk, “ölçüde ve tartıda hile yapmag”ın kınar ve ayıplar. Çünkü “sahtekârlık yapmak hakkı” tiye bir hak yok ér. Ve “sahtekârlık yapmak özgürlükü” tiye bir özgürlük de yok ér. Toplum, ölçüde ve tartıda hile yapan kişilerin, tışlar ve olar ile alışverişin keser.

# “Diynler, hukuk [veya kanunlar], ahlâk” arasıda, benzer kurallar da körülebilir; hırsızlık yapmak [haram ér], hırsızlık yapmak [yasak ér], hırsızlık yapmak [kötü ér] kibi.

# Ahlâk [etik], felsefe’deki konulardan biri de ér, en eski filozoflardan beri. [Her şey, felsefe için “konu” ola ur.]
Sıradan bireye yardımcı olmak için; ahlâk kurallarıyın, tek tek [açık ve net] olarak yazmak da mümkün ér. Yazılır lär ése, uzunca bir metin ortaya çıkar ärinç. Her bir kuralıŋ “sebeb veya tayanak” da açıkça belirtilir ése, çok daha iyi olur ärinç [fakat kereksiz ayrıntılara kirilmemeli, kereksiz lâf kalabalıkı yapılmamalı].

Munca bir çalışmag, nasıl yapılabilir?

• İki grup kurulur; “yazım grubu” ve “kontrol grubu”.

• “Yazım grubu”, önce, uyulcak temel ilkeyin [veya birkaç temel ilkeyin] belirler. Sonra mun temel ilkeye [veya birkaç temel ilkeye] uygun olarak, kuralların tek tek [açık ve net] yazar lär.

• “Kontrol grubu”, “yazım grubu”yuŋ yazılarda, “hata, kusur, yanlış” arar. Munlarıŋ tüzeltilmegin, kerekçeler ile birlikte, “yazım grubu”ya bildirir. “Yazım grubu” ile “kontrol grubu” arasıda, sürekli olarak körüş alışverişi olur.

• Kerekli süreçlerden sonra, ortaya çıkan metin için, “hatasız” kanaati oluşunca, yayınlayılabilir ärinç.

• Tabi, munca bir çalışmag için kerekir ärinç nen “tecrübeli”, “olgun”, “bilge [en azdan «epey bilgili»]” kişiler. Çalışmag süresi de en az birkaç ay olmalı ärinç. Mun süreçte, kimi körüşler, kelişip olgunlaşabilir veya tegişebilir lär. Kimi körüşler için, olmak kereken de tam bu ér.
Biraz Beyin Jimnastiki: ☺

# “Kişi”de “ahlâklı benlik” oluşturan şey, ne ér veya neler ér? Çeşitli şeylerden korku mu? Çeşitli şeylere sevgi mi? Çeşitli şeylere saygı mı? Çeşitli umutlar mı? Kendiyiŋ öze saygı mı? İman mı? Veya başka bir şey veya başka şeyler mi? Tüm munlar mı?

# “Erdem [fazilet]” ne ér? Neŋ tavranış, neden erdemli tavranış olur? Neŋ tavranış, neden erdemsiz tavranış olur? Munlardan neŋ soruya verilen neŋ yanıt, neden togru yanıt olur?
# Mun yazı, felsefî bir yazı ér; yorumlar ymä içerir. Mun yazıda, hatalar var olabilir ymä.

# Çeşitli kaynaklardan araştır; “ahlâk, etik”.

# Sözlüklerden bak;
“aile, akıl, atasözü, ayıp, ayıplamak, birey, caiz, ceza, çirkin, din, doğa, dünya, düşünce, düşünmek, evren, fikir, gelenek, gerek, görev, görüş, güzel, haram, helal, hukuk, iğrenç, iğrenmek, ihtiyaç, iyi, kanun, kınama cezası, kınamak, kınayış, kötü, mantık, mezhep, muhal, mümkün, objektif, olumlu, olumsuz, ödül, sübjektif, topluluk, toplum, töre bilimi, töre, uzay, vacip, yanlı, yansız, yarar, yasa, yasak, zarar, zorunlu, ulatı”.

— Konuk Yazar 7 —