değil tügül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
değil tügül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Haziran 2024

OLUMSUZLUK KELİMESİ, DEĞİL, TÜGÜL

değil, olumsuzluk edatı, olumsuzluk kelimesi, tügül

TÜRKÇE213 [04] DEĞİL TÜGÜL

DEĞİL TÜGÜL

Hüseyin Namık Orkun, “tügül” kelimesiyiŋ anlamın monca vermiş;

tügül: değil
HÜSEYİN NAMIK ORKUN, ESKİ TÜRK YAZITLARI, T.D.K. Yayınları, “Sözlük” bölümü s.871
GABAIN (Çeviren AKALIN), “Tügültin” kelimesiyiŋ anlamın monca vermiş (soru işareti ve parantezler, ol kitabda da var):

tüg(ü)lt(i)n: (Yazıtlar) değil (?)
“SÖZLÜK” bölümü sayfa 303.
Yine GABAIN (Çeviren AKALIN), mon anlatımın da yapmış:

Bu ärmäz, Eski Türkçede bulunmadığını sandığımız yeni ağızların yerine kullanılır. Var olduğuna işaret edilebilecek yer IS6, IIN5, henüz açık değil: çugay yış tüg(ü)ltin, yazı konayın “Çugay otlağına (yaylasına) değil, ovaya konayım (yerleşeyim)”.
ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ, A. VON GABAIN, Çeviren MEHMET AKALIN, T.D.K. Yayınları, paragraf 211.

Mun turumda; “tüg → tüg-ül → tüg-ül-tin” türeyişi var kibi körünyür. Sondakı “-tin”; “-den” anlamda ése; “tüg-ül-tin = değ-il-den” anlamda olmalı. Mun turumda kök, “tüg” sözcükü olur.

“Tüg-ül” sözcükü ile “yaş-ıl (yeşil)” sözcüküyün kıyaslayalım. Buradan mon sonuça varılır; “tüg” sözcükü, “isim” türü sözcük ér.
 
“Tüg” ne anlama kelir? “Zıt, karşıt, karşı” anlamıya kelir ärinç.

“Tüg” köküden, “fakat” anlamıya kelen kelime de türetilebilir mi acaba?
# “-dın, -din; -tın, -tin”: 700’lü yıllarda “-dan, -den; -tan, -ten” anlamda (çekim eki olarak) kullanılmış ek ér. Şimdi Türkçe-21 Biçimi’de; yapım/çekim eki olarak, “-dın, -din, -dun, -dün ; -tın, -tin, -tun, -tün” olmagda sakınca yok kibi körünyür.
Türkçe-21 Biçimi’ye köre tüzenleyelim ve birkaç kelime türetmeg teneyelim:

tüg Zıt, karşıt, karşı.
tüg+(ü)l Zıtıl, karşıtıl, karşıl [“yasa+l, yaş+(ı)l” benzeri yapılar], değil, émez.
tüg+(ü)l+den Zıtıldan, karşıtıldan, karşıldan. [tügültin → tügülden]
tüg+(ü)l+din Zıtıl (kaynak)tan, zıt yerden (çıkarak/kaynaklanarak), karşıtıl (kaynak)tan, karşıl (kaynak)tan.


tüg+(e)k Başka, öteki, öbür, diğer. [“orta+k, baş+(a)k, ben+(e)k” benzeri yapı]


tüg+(e)r— Zıt olmak, zıt hale kelmek. [“kara+r—, mor+(a)r—” benzeri yapı]
tüg+(e)r—i Fakat, ama, lâkin, buya rağmen. [“az—u, ulat—ı, ula—(y)u” benzeri yapı]


tüg+re Zıt (yer, konum), karşıt (yer, konum), karşı (yer, konum). [“o+ra, bu+ra, şu+ra, ne+re” benzeri yapı]
tüg+re— Daha/en zıt hale kelmek, tam zıt olmak, 180° zıt olmak. [“yeg+re—” benzeri yapı]
tüg+re—k Daha/en zıt, tam zıt, 180 derece zıt, pek tüg. [“yeg+re—k” benzeri yapı]


tüg+(e)l— Zıt hale kelmek. [“ince+l—, kısa+l—, tüz+(e)l—” benzeri yapı]
tüg+(e)l—(i)k Zıt hale kelmiş, zıt turumda yer almış.
tüg+(e)l—(i)ş— Biri biriye zıt hale kelmek, karşılıklı olarak zıt hale kelmek.
tüg+(e)l—(i)ş—(i)k Biri biriye zıt hale kelmiş, karşılıklı olarak zıtlaşmış.
tüg+(e)l—gi Zıtlık, karşıtlık. [“ol—gu” benzeri yapı]


tüg+süg Zıt kibi, yaklaşık olarak zıt, zıtımsı. [180° ve 90° olmayan seviyelerde zıtlık]
tüg+süg+e— (Bir çizgi/tüzlem başka bir çizgiyin/tüzlemin) kesmek, telip keçmek.
tüg+süg+e—ş— (İki çizgi/tüzlem) biri biriyin kesmek, kesişmek.
tüg+süg+e—ş—(i)k Kesişmiş.
tüg+süg+e—ş—(i)nç Kesişim, kesişmeg, tügsügeşmeg.


tüg+e— (Bir çizgi/tüzlem başka bir çizgiye/tüzleme) tik (90°) olmak, tik olarak telip keçmek.
tüg+e—ş— (İki çizgi/tüzlem) biri biriyin tik kesmek, tik kesişmek.
tüg+e—ş—(i)k Tik kesişmiş.
tüg+e—ş—(i)nç Tik kesişmeg, tik kesişim. “+” ve “x” şekil. [“tügeş—” olayıdan ortaya çıkan sonuç]
tüg+e—ş—(i)nç+ig “+” ve “x” şekilli. “+” ve “x” şekilde. [tüg+e—ş—(i)nç+lig → tüg+e—ş—(i)nç+ig]


tüg teg Zıt kibi, tüg kibi.
tügül teg Zıtıl kibi, tügül kibi.

“Çugay Yış tüg(ü)ltin yazı konayın.” cümlesiyiŋ uyarlamag, Türkçe-21 Biçimi’ye köre, monca olur:

“Çugay Yış karşıtıldan ova(ya) konaym.”,
“Çugay Yış(a) karşı konumda olmak nitelikli yerden keçip ova(ya) konaym.”


Mun anlatım, monca da yapılabilir; “Çugay Yış’ıŋ karşıdan ovaya konaym.”

“Çugay Yış”a varmak yeriye, “ova”ya varmak seçimi belirtilmek isteyilyir ése, monca olur:
“Çugay Yış(a) tügül, ovaya varaym.”, “Çugay Yış’a varmayaym, ovaya varaym.”

“Çugay Yış’ıŋ tügreye varcak män. Tügeri oraya inmeyip ovaya incek män.”

“Ali, çok çalışmaga rağmen sınavda başarılı olamadı.” (uygun émez anlatım)
“Ali, çok çalıştı. Buya rağmen sınavda başarılı olamadı.” (biraz uygun anlatım)
“Ali, çok çalıştı. Tügeri sınavda başarılı olamadı.” (uygun anlatım)

“Markete kityir édi män kän Ali, tügreden kelyir édi.”
· “ärmäz (är—mä—z)”: Türkçe-21 Biçimi’de “émez (é—me—z)”.

Kib “Ali, tamirci tügül” cümlesi, mon cümle ile eş anlamlı olur; “Ali, tamirci émez”. (“Ali, tamirci olmaz” cümlesi, mun anlamın vermez.)

· “4+3+1 işlemiyiŋ sonuç,  5+2+1 işlemiyiŋ sonuçtan büyük tügül” anlatımı, kesin olarak mon anlama kelir émez; “4+3+1 işlemiyiŋ sonuç,  5+2+1 işlemiyiŋ sonuçtan küçük”. Yani “tügül (değil)” kelimesi, her zaman  180° zıtlık (tam zıtlık) belirtir olmaz.

· “Ali evden erken çıktı. Tügeri okula keç kaldı.” = “Ali okula keç kalmamak için evden erken çıktı. Olay/olgu, normal akışa uygun yönde olmadı; okula keç kaldı.”

– Şu adam, sporcu mu acaba?
– Tügül teg. [“Sporcu tügül kibi körünyür”].
# Sözlüklerden bak: “değil, fakat, ama, lâkin, aksi, çapraz, karşı, karşın, karşıt, kaynak, olgu, olumsuz, rağmen, ters, yön, yöndeş, zıt, vs”.
Türkçe-21 Sitesi