gösterilmemiş özne etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gösterilmemiş özne etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Haziran 2024

CÜMLE NOTLARI

anlaşılır anlatım, bozuk anlatım, cümle ögeleri, cümleleri ulamak, devrik cümle, doğru anlatım, duraklamak, gizli özne, gösterilmemiş özne, kelime yığını ile anlatım, kelimeleri ulamak, rivayet, söz aktarımı, ulamak, uygun anlatım, yanlış anlatım

TÜRKÇE213 [06] CÜMLE NOTLARI

CÜMLE NOTLARI

1. BAZEN KELİME TEKRARI UYGUN OLUR
2. BİR TEK EK, İKİ KELİME İÇİN KULLANILMAZ
3. BAZI EKLERİN-KELİMELERİN KALKIRMAK, BAZEN UYGUN OLUR
4. CÜMLE ÖGELERİYİN, ANLAŞILIRLIKA UYGUN SIRALAMAK
5. SÖZ AKTARIMI
6. KÖZDERİLMEMİŞ ÖZNE
7. TEVRİK CÜMLE: [YÜKLEM + · · ·]
8. TURAKLAMAK
9. ULAMAG

1. BAZEN KELİME TEKRARI UYGUN OLUR

  Kib, mon cümleyin ele alalım:
Yarın kög gürültülü kar ile karışık yagmur veya tolu yagışı olabilir.

Peki “kög gürültüsü”;
- sadece “kar ile karışık yagmur” olur ése mi tuyulcak,
- yoksa “kar ile karışık yagmur” olsa da, “tolu yagsa” da mı tuyulcak?

Munlara köre iki ayrı cümle kurulabilir:
  • Yarın kög gürültülü kar ile karışık yagmur olabilir veya tolu yagışı olabilir. [Yarın tolu yagışı olabilir veya kög gürültülü kar ile karışık yagmur olabilir.]
  • Yarın kög gürültülü kar ile karışık yagmur olabilir veya kög gürültülü tolu yagışı olabilir.
# Acaba “kög gürültülü kar ile karışık yagmur” yeriye “kar ile karışık kög gürültülü yagmur” tiyilmeg, daha mı uygun?
+ Anlam Belirsizliki Olmasa da, Anlaşılırlık Artışı İçin Tekrar:

“Mon kişileriŋ saglıklar, tehlikeye kirebilir; masa başıda sürekli oturarak iş yapan kişileriŋ, çok az hareket eten kişileriŋ, kirli havada çok kalan kişileriŋ.”
“Bazı kişiler, masa başıda sürekli oturarak iş yapar. Mun kişileriŋ saglıklar, tehlikeye kirebilir. Çok az hareket eten kişileriŋ de, kirli havada çok kalan kişileriŋ de [munca ér].”

“Kar kalınlıkları, monca oldu; Ankara’da 3 cm, Çankırı’da 4, Yozgat’da 2, Eskişehir’de 5, Bilecik’de 7 cm.”
“Kar kalınlıkı; Ankara’da 3 cm oldu. Yanya Çankırı’da 4, Yozgat’da 2, Eskişehir’de 5, Bilecik’de 7 cm oldu.”

“Bitkiler konusuda 30 sayfa yazı okudu män. Yanya, kara hayvanları konusuda 40 sayfa, deniz hayvanları konusuda 20 sayfa, böcekler konusuda 10 sayfa yazı okudu män.”
2. BİR TEK EK, İKİ KELİME İÇİN KULLANILMAZ

Kib, “Ali veya Ahmet’ baba keldi.” ne timek?

1. “Ali keldi | veya | Ahmet’iŋ baba keldi” mi timek,
2. “Ali’yiŋ baba keldi | veya | Ahmet’iŋ baba keldi” mi timek?

Mun anlamlara köre, anlatımlar monca olmalı:

1’. “Ali keldi veya Ahmet’iŋ baba keldi.”
2’. “Ali’yiŋ veya Ahmet’ baba keldi.”  =  “Ali’yiŋ baba veya Ahmet’ baba keldi.”
“Bu binalarda, iletişim sistemleri, yıldırımlık ve enerji sistemleriyiŋ bulunmag kereki belirtildi.” →
“Bu binalarda, iletişim sistemleriyiŋ, yıldırımlık sistemleriyiŋ, enerji sistemleriyiŋ bulunmag kereki belirtildi.”
3. BAZI EKLERİN-KELİMELERİN KALKIRMAK, BAZEN UYGUN OLUR

“Bu binalarda, iletişim sistemleri, yıldırımlık ve enerji sistemleriyiŋ bulunmag kereki belirtildi.”
“Bu binalarda, iletişim-yıldırımlık-enerji sistemleriyiŋ bulunmag kereki belirtildi.”
“Bu binalarda; iletişim, yıldırımlık, enerji sistemleriyiŋ bulunmag kereki belirtildi.”
Bazı tekrarlar, yararsız ér; hatta zararlı bile olabilir lär:

“Ali, sınıfıŋ en çalışgan ögrenci ér. Veli, äniŋ en yakın arkadaş ér. Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci Ali, dün sınıfta sessizce kitab okudu.”

Son cümledeki, “Sınıfıŋ en çalışgan ögrenci” kısmı, yararsız hatta zararlı ér. Çünkü kereksiz olarak, son cümleyin uzatmış. Ama “Ali”yiŋ, son cümlede de belirtilmeg, zorunlu ér. [Ama “Ali”yin, son cümlede de belirtmeg, zorunlu ér.] Çünkü belirtilmez ése, kitab okuyan “Ali” mi “Veli” mi; belirsiz olur.
4. CÜMLE ÖGELERİYİN, ANLAŞILIRLIKA UYGUN SIRALAMAK

“Ali yagmur yagsa bile işe kiter.” yeriye
“Yagmur yagsa bile Ali işe kiter.” kibi.

“Ali yagmur yagsa bile işe kiter.” anlatımıyın, anlamlı bölümlere bölelim:

“Ali yagmur yagsa” : anlamsız,
“yagsa bile işe” : anlamsız,
“bile işe kiter” : anlamsız,

“yagmur yagsa bile” : anlamlı,
“Ali ... işe kiter” : anlamlı,

Ulayı, monlardan biri olabilir:

“Yagmur yagsa bile, Ali işe kiter.” veya
“Ali işe kiter, yagmur yagsa bile.”

  - “Ali, yagmur yagsa bile, işe kiter.” anlatımı tagınık ér.
  - “Yagmur yagsa bile, Ali işe kiter.” anlatımı, “anlamlı 2 bölüm”den oluşyur. “Ali işe kiter, yagmur yagsa bile.” cümlesi de.
----------------------------------
Okuluŋ bahçede çok sayıda kuş dün sabah körüldü.” yeriye,

Dün sabah, okuluŋ bahçede, çok sayıda kuş körüldü.” veya
“Çok sayıda kuş körüldü, dün sabah, okuluŋ bahçede.” kibi.

Dün sabah,
okuluŋ bahçede,
çok sayıda kuş körüldü.
(zaman)
(yer)
(ana anlatım)

5. SÖZ AKTARIMI

Kısa Aktarımlarda Kullanılabilcek Bazı Biçimler:

Ali “yarın hava küneşli olcak” tidi.
“Yarın hava küneşli olcak” tidi Ali.

Ali “yarın hava küneşli olcak” tidi tiye Veli tidi.
“Yarın hava küneşli olcak” tidi Ali tiye Veli tidi.

“Yarın hava küneşli olcak” tiye Ali timiş, Veli tidi.

Hem Kısa Hem Uzun Aktarımlarda Kullanılabilcek Bazı Biçimler:

Ali monca tidi; “yarın hava küneşli olcak”.

Ali monca timiş; “yarın hava küneşli olcak”. Veli munca tidi.

Ali monun tidi: “Yarın sabahdan öğleye kadar, hava küneşli olcak. Öğleden ikindiye kadar, bulutlu olcak. İkindiden akşama kadar, sisli olcak. Akşamdan sonra kar yagışlı olcak” [tidi].

[Uzun aktarımlarda, aktarımıŋ bitmegin belirtmeg, bazen uygun olur. Mundun; sonda “tidi” tekrar etilebilir. Veya sonda “Ali munun tidi”, “Ali munca tidi”, “Munca tidi Ali” kibi de belirtilebilir.]


Ali monun timiş: “Yarın sabahdan öğleye kadar, hava küneşli olcak. Öğleden ikindiye kadar, bulutlu olcak. İkindiden akşama kadar, sisli olcak. Akşamdan sonra kar yagışlı olcak”. Munun Veli tidi (aktardı).

Uzun Aktarımların, Kısa Bölümlere Ayırıp Yapmak:

Ali, “Yarın sabahdan öğleye kadar, hava küneşli olcak” tidi. “Öğleden ikindiye kadar, bulutlu olcak” tidi. “İkindiden akşama kadar sisli olcak” tidi. “Akşamdan sonra kar yagışlı olcak” tidi.

Ali, “Yarın sabahdan öğleye kadar, hava küneşli olcak” timiş. “Öğleden ikindiye kadar, bulutlu olcak” timiş. “İkindiden akşama kadar sisli olcak” timiş. “Akşamdan sonra kar yagışlı olcak” timiş. Ali munların tidi tiye Veli tidi.
Uzun Aktarımlar İçin Uygun Olmayan Bazı Biçimler:

Ali, “Yarın sabahdan öğleye kadar, hava küneşli olcak. Öğleden ikindiye kadar, bulutlu olcak. İkindiden akşama kadar, sisli olcak. Akşamdan sonra kar yagışlı olcak” tidi. zne-yüklem arası çok uzun)

Ali, “Yarın hava; sabahdan öğleye kadar küneşli, öğleden ikindiye kadar bulutlu, ikindiden akşama kadar sisli, akşamdan sonra kar yagışlı olcak” tidi. (Özne-yüklem araları çok uzun. Ve anlatım karmaşık.)
Uzun Aktarımlar İçin de Kısa Aktarımlar için de Uygun Olmayan Bazı Biçimler:

Uygun Tügül Biçim:
“Veli, Ali’nin okula gittiğ-i-ni söyledi.” [Kereksiz olarak “-()in ... -(s)i” yapısı kurulmuş.]

Uygun Biçimler:
“Veli monca söyledi; Ali, okula kitti.”,
“Ali, okula kitti. Veli munca söyledi.”,
“Ali, okula kitti; tidi Veli.” kibi.

# Ali yarın havanın sabahtan öğleye kadar güneşli olacağını, öğleden ikindiye kadar bulutlu olacağını, ikindiden akşama kadar sisli olacağını, akşamdan sonra kar yagışlı olcağını söyledi. [çok kötü anlatım]
# “tidi, timiş, tir, tiyir, ticek, tise; söyledi, söylemiş, söyler, söyleyir, söylecek, söylese” olabilir. Ve birleşik zamanlı; “tidi édi, timiş édi, tiyir écek, söylecek écek” kibi.
KÜL TİGİN YAZITI’dan Türkçe-21 Biçimi
Türk kara kamag (D9) bodun inçä timiş: “İllig bodun ärtim; ilim amtı kanı? Kimkä ilig kazganur män?” tir ärmiş. “Kaganlıg bodun ärtim; kaganım kanı? Nä kaganka işig küçüg birür män?” tir ärmiş. Türk kara kamag bodun monca timiş: “İllig bodun édi män; beniŋ il şimdi häni? (Şimdi, savaşarak, çalışarak) kime il kazanır män?” tir émiş. “Kaganlıg bodun édi män; beniŋ kagan häni? Ne (hängi) kagana işin küçün verir män?” tir émiş.
İnçä tip, Tabgaç kaganka yagı bolm[ış]. (D10) Yagı bolup itinü yaratunu umaduk, yana içikmiş. Munca tiyip Tabgaç kagana yagı olmuş. Yagı olup (fakat) etmege yapmaga muktedir olmadık (şekilde, bagımsızlık kazanamamış), yine içte kalmış.
Bunça işig küçüg birtükgärü sakınmatı, “Türk bodun ölüräyin, urugsıratayın” tir ärmiş; yokadu barır ärmiş. (Türk bodun, Tabgaç kagan için, yıllardan beri,) bunca işin küçün verdikten sonra, (Tabgaç kagan) sakınmadı; “Türk bodunun öldüreym, äniŋ soyun kurutaym” tir émiş; yok etmege varır émiş.

“bunca işin küçün verdi fakat sonra, (Tabgaç kagan) sakınmadı”

“İnçä tip, Tabgaç kaganka yagı bolup, itinü yaratunu umaduk, yana içikmiş.” tügül;

“İnçä tip, Tabgaç kaganka yagı bolmış. Yagı bolup itinü yaratunu umaduk, yana içikmiş.” olarak anlatmış, Türk Bilge Kagan.

Yani her olayın, ayrı cümlede anlatmış. Birkaç olayın karıştırıp tek cümle kibi anlatmamış. Hatta “yagı bol-” kelimeleriyin tekrardan kaçınmamış.

Yanya, biziŋ zamandakı yazarlardan çoklarıŋ yazılara bakıŋ. Yazı mı okuyulyur, tik bi taga mı tırmanılyır, belli tügül.

Cümle ve anlatım konusuda da, zaman içide, kerilemiş méz, ilerlemiş méz tügül; mun körülyür. Türkçe kökenli “kelime” ve “ek” konularıdakı kibi.
6. KÖZDERİLMEMİŞ ÖZNE

-  Özne, açıkça belli ése közderilmeyebilir:

   “Kedi kördü män. Agaça tırmanyır édi.” (Özneler: Birinci cümlede “ben”, ikinci cümlede “kedi”)
   “Agaça kuş konmuş édi. Kediyin körünce uçup kitti.” (Özneler: İki cümlede de “kuş”)

-  Fakat bazen, özneyin belirtmek zorunlu olur:

   “Ali, Veli, Mehmet; top oynayır édi lär. Bir süre sonra, oynamagın bıraktı, olara veda etip kitti.” olmaz, kib, monca olmalı:
   “Ali, Veli, Mehmet; top oynayır édi lär. Bir süre sonra; Veli, oynamagın bıraktı, olara veda etip kitti.” kibi.

   “Ali, Veli ve Mehmet ile top oynayır édi. Bir süre sonra, oynamagın bıraktı, olara veda etip kitti.”

   “Kedi, fareyin kördü. Agaça tırmanyır édi.” anlatımı da belirsiz ér; ikinci cümlede de özne, belirtilmeli:
   “Kedi, fareyin kördü. Fare, agaça tırmanyır édi.” veya “Kedi, fareyin kördü. Kedi, agaça tırmanyır édi.” kibi.
7. TEVRİK CÜMLE: [YÜKLEM + · · ·]

“Yürüdü Ali yola togru.”, “Yürüdü yola togru Ali.” [Ali, yola togru yürüdü.]
“Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” (İstiklâl Marşı’dan) [Bu şafaklarda yüzen al sancak, sönmez.]
# Türkçe’de, tüzyazı (nesir) metinlerde, “tevrik cümle”, pek körülmez. Şiirlerde körülebilir.
# Türkçe’de “tevrik cümle”, her zaman uygun ér émez.

Kib, şu cümleye bakalım: Ali, “Okula kityir män” tiyip evden çıktı. (1)
Bu cümleyin “tevrik cümle” yapalım: Çıktı Ali evden “Okula kityir män” tiyip. (2)

Bu cümlelerdeki “tiyip” kelimesi, şu anlama kelyir; “tidi ve”, “tidi sonra”, “tidi ve sonra”. Yani mantıksal olarak, (2) cümlesideki “tiyip” kelimesiden sonra, başka bir fiil kelmeli. (Yine de anlam belirsizliki yok)

Şu cümleye de bakalım: Tiyip çıktı Ali evden “Okula kityir män”.
Mantıksal olarak; bu cümledeki “tiyip” kelimesiden önce, başka bir kelime var olmalı, fakat yok.
(Anlayılıp anlayılmamak bir yana; anlatım yanlış ér)

Şu cümleye de bakalım: Şöyle tiyip çıktı Ali evden “Okula kityir män”. Mantıksal tüşüklük, ortadan kalktı. Fakat bu cümle, “tevrik cümle” émez. (“şöyle” kelimesi, “Okula kityir män” cümlesiyin simgesel belirtyir)
#  -ıp, -ip, -up, -üp ; -(y)ıp, -(y)ip, -(y)up, -(y)üp

“keç-ip kitti”, “tur-up baktı”, “bak-ıp anladı”, “bekle-(y)ip turdu”, “derslere çalışma-(y)ıp başarısız oldu”, “tün ve kündüz yılmadan çalış-ıp sınavlarda başarılı oldu”, vs.


“Ali ögrenci olup her kün okula kiter.” [yanlış anlatım]
“Ali ögrenci ér; her kün okula kiter.” [togru anlatım]

“Ali, hasta olup bu kün okula kelmecek.” [yanlış anlatım]
“Ali, hasta olup okula kitemedi.” [togru anlatım] (...hasta oldu ve sonra...)
8. TURAKLAMAK

Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep; dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].
  • Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep... Dün sınıfta sessizce kitab okudu lär.
  • Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep... Mun ögrenciler, dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].
  • Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal; sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep; mun ögrenciler, dün sınıfta sessizce kitab okudu [lär].

9. ULAMAG

Konuşmagda ulamag yapmak, karışıklıktan başka işe yaramaz.

Kib “Bir ekmek almak isteyir” yazıp “Bi-rek-me-kal-ma-kis-teyir” söyleyilmemeli.

Konuşulur kän, her bir kelime, belirgin olmalı. Ulamag yapılarak söyleyilcek lär ése, ne tiye ayrı yazılsınlar?

Üstelik bazen, kelimelerin ayrı yazmak da yetmez; noktalamag işaretleri kullanılır; konuşmagdakı anlık turaklayışlar belirtilir. Konuşmagdakı anlık turaklayışlar, Türkçe’de önemli ér:
“Beniŋ ogul,  çalış seniŋ arkadaş kibi, tembel olma!”, “Beniŋ ogul, çalış, seniŋ arkadaş kibi tembel olma!”.

Dün sabah, kent çıkışıda, çok sayıda trafik kazası meydana keldi. Çünkü hava sisli édi. [Neden, havayıŋ sisli olmag édi.] Mun kazalarıŋ haber, internet siteleride yer aldı.

[Okuyucu-tinleyici için, uygun anlatılmamış biçim: “Dün sabah havanın sisli olmasından dolayı, kent çıkışında çok sayıda trafik kazasının meydana geldiğinin haberi, internet sitelerinde yer aldı.” Aşagıdakı anlatımlarıŋ uygun olmayan biçimlerin de siz buluŋ.]

Büyük yarışa hazırlanan sporcular, sürekli antrenman yapar. Ali de olar kibi édi. Sınavlar için tün ve kündüz ders çalışyır édi [än].

Ara zili çalınca, tüm ögrenciler, koşar adımlar ilen bahçeye çıktı lär. Ama sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal hariç édi. [Ama sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal çıkmadı.]

Sınıfıŋ en çalışgan erkek ögrenciler Ali, Veli, Kemal ér. Sınıfıŋ en çalışgan kız ögrenciler Ayşe, Fatma, Zeynep ér. Mun kız-erkek ögrencileriŋ aralarda, yaş farkı yok.
Kimi tıllarda, “zaman”, “yer”, “sebeb” belirtimleri, belli sıralar izler lär. Türkçe, bu konuda da esnek ér.

  Dün sabah, kent çıkışıda, çok sayıda trafik kazası oldu. Hava sisli édi tiyin.
  Çok sayıda trafik kazası oldu; dün sabah, kent çıkışıda. Hava sisli édi tiyin.
  Çok sayıda trafik kazası oldu; dün sabah, kent çıkışıda; hava sisli édi tiyin.
  Hava sisli édi tiyin; çok sayıda trafik kazası oldu; kent çıkışıda, dün sabah.

En önemli olan mon ér; “yaklaşık 7 birimin aşmayan anlamlı bütünler” ilen anlatım yapmak.
Türkçe-21 Sitesi