sivri L etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sivri L etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Haziran 2024

SESLERİ UZATMAK SİVRİLTMEK

ince ünlü, ince ünsüz, kalın ünlü, kalın ünsüz, sesleri sivriltmek, sesleri uzatmak, sivri ünlü, sivri ünsüz, Türkçe kökenli sözcüklerde uzatmak sivriltmek yoktur şarkılar türküler marşlar hariç, uzatmak işareti, yabancı kökenli bazı sözcüklerde uzatmak sivriltmek vardır, yabancı kökenli kelimeleri yazmak ve söylemek

TÜRKÇE214 [03] UZATMAG SİVRİLTMEG

UZATMAG, SİVRİLTMEG

Bazı sözlüklerde, uzatmag, “:” ilen belirtilmiş: “ba:zen, lâ:zım, heba:” kibi. Sözlüklerde munca olmag, karışıklıka yol açmaz. Fakat uzatmagın, sözlük tışı metinlerde “:” ilen közdermek, uygun olmaz.

Mun konuda, monca tüzenlemeg, uygun olur ärinç:

^
uzatmag işareti
â, î, û, ô sivri a, sivri ı, sivri u, sivri o [olarak adlandıralım]
a, ı, u, o kalın ünlüler
e, i, ü, ö ince ünlüler
ä, é ara ince ünlüler

“a, ı, u, o” sesleriye “kalın ünlüler” tiyilyir, “e, i, ü, ö” sesleriye “ince ünlüler” tiyilyir. Mun turumda, “â, î, û, ô” sesleriye “sivri ünlüler” timek, daha uygun olur ärinç.

“ä” ; a-e arası, e’ye daha yakın, ince ünlü
“é” ; e-i arası, i’ye daha yakın, ince ünlü

# “Uzatmag işareti” olarak, daha küçük mon işaret de kullanılabilir; ˆ (klavye tuş vuruşu; Alt+0136)
“Uzatmag” ve “sivriltmeg”, yabancı kökenli bazı sözcükleriŋ arada ayırım saglar; örnekler:

SÖZCÜK
OKUNUŞ
ANLAM
hala hala babayıŋ kız kardaş
ha^lâ^ haaalâââ henüz
ka^bil kaaabil olabilir, mümkün
kabi^l kabiiil türlü, kibi; tür, cins
kadir kadir teger, kıymet
ka^dir kaaadir küçlü
katil katil insan öldürmeg
ka^til kaaatil insan öldüren

Yabancı kökenli bazı sözcüklerdeki “uzatmag” ve “sivriltmeg”; yabancı kökenli bazı sözcükler ile Türkçe kökenli bazı sözcükleriŋ arada da ayırım saglar; örnek:

kar :  yagış türü (“kar”, Türkçe kökenli)
kâr :  kazanç (“kâr”, Farsça kökenli)

Uzatmag ve sivriltmeg, her zaman aynı derecede önemli olmaz. Neŋ Türk Tılı konuşulur kän, iki kelime arasıda ayırım saglayır ése; uzatmag-sivriltmeg, önemli ér. Aksi halde önemsiz ér.

Kib, anlatımda, “lâmba” veya “lamba” olmag, az önemli ér; yazılı-sözlü anlatımda ihmal etilebilir. Yanya kib, “teslim/tesli^m” ymä.

Sözlü anlatımda, kib “katil” ve “ka^til” olarak ayrıştırmak, önemli ér. Kib, “kar” (Türkçe kökenli) ile “kâr” (Farsça kökenli) ayırımı da önemli ér. Yanya kib, “yar (uçurum) / ya^r (sevgili)” ymä.

# “her yerde (tüm mekânlarda)”, “her yâ^rde (tüm sevgililerde)”, “har yâ^rde (sıcak sevgilide)”.

• “yar (uçurum)”, “yer”; Türkçe kökenli kelimeler.
• “har”, “her”, “ya^r/yâ^r”; yabancı kökenli kelimeler.

Bazen uzatmag ve sivriltmeg, yazıda közderilmemiş olabilir. Ama cümleyiŋ kitişe köre, sözcüküŋ ses şekili, tahmin etilebilir. Kib “Kar yagdı”, “Bu işten kar elde etemedi” kibi.

Yine de, uzatmagın ve sivriltmegin yazıda közdermeg, közdermemegden iyi ér. Her okuyucu, her ayrıntıyın bilemez. Yanya kib, haber sunan spiker, “uzatmag, sivriltmeg, turaklatan kesmeg” işaretleri közderilmemiş metinlerin, akıcı olarak okuyamaz (seslendiremez). Kib, önce “kar etmek” tiye söyler, sonra tönüp “kâr etmek” tiye tüzeltip tekrar söyler. Yanya kib, spiker, “Lakin beklenti farklı oldu” olarak yazılmış cümleyin nasıl söyler? “Lakin beklenti farklı oldu” mu, “Lâkin beklenti farklı oldu” mu, “Lâ^kin beklenti farklı oldu” mu?

Hem Türkçe hem Arabca hem Farsça hem İngilizce hem Fransızca bilmek, bir kişiden bekleyilemez. Her kişi, her yabancı kelimeyiŋ kökün, ekin, kalıbın bilemez. Yabancı kökenli sözcüklerin yazmagda-söylemegde yanlışlar yapmag, toplum için kaçınılmaz ér. Yaygın ve çok kullanılanlarda az yanlış yapılır, az kullanılanlarda çok yanlış yapılır. Olabildikçe togru kullanmak iyi olur. Sözlüklerden ve imlâ kılavuzlarıdan da yararlanılmalı.

Karışık konuya mı benzeyir? “Türkçe kökenli äniŋ anlamdaş var mı yok mu?” tiyilmemiş. “Türkçe kökenli köklerden-eklerden, äniŋ anlamdaş türetilebilir mi türetilemez mi?” tiye tüşünülmemiş. Yabancı kökenli sözcükler, her fırsatta, Türk Tılı’ya tıkıştırılmış. Mun tutumuŋ sonuçlardan biri de mun karışıklık olmuş.
Uzatmag, diğer bazı tıllarıŋ yapılarda, her zaman çok önemli konulardan ér. Ve kib Arabca’da, uzatmag; kenelde “elif, vav, ye” harfleri ilen belirtilir.
“â, î, û, ô” sivri sesleri-harfleri, Türkçe kökenli sözcüklerde, olmaz. Ulayı, kib, “loş” sözcükü, Türkçe kökenli ése; “lôş” olarak söylemek-yazmak, yanlış olur. Mun sesler-harfler, yabancı kökenli bazı sözcüklerde körülebilir; “blôk, halûk, kâr, plâk” kibi.
# Kib “ben, kendim, beklenti, söylemek, körmek (görmek)” sözcükleriyin monca söylemek, büyük yanlış ér; “bâ^n, kâ^ndim, beklâ^nti, sô^ylemek, gô^rmek”. Neden mon ér; Türkçe kökenli sözcükler, Türkçe kökenli tügül émiş kibi söyleyilmiş olur. Yani büyük hata yapılmış olur.

Mun hatayın haber spikerleri, tiyatro-sinema sanatçıları, topluluka konuşan kişiler yapar ése, ortada çok daha büyük hata var timek ér. Yanya mun; Türkçe’ye, Türk Tılı’ya, topluma saygısızlık olarak da yorumlayılabilir.

Äniŋ Ana Tıl (öz tıl) Türkçe olmayan kişilerde, togal olarak var olabilcek aksanlar, burada konumuz tügül ér. Tiyatroda, sinemada; rol kereki olarak (yani canlandırılan karakter kereki olarak), kasten söyleyiş hataları yapılabilir. Mun ymä burada konumuz tügül ér.


# “ana tıl” = temel tıl, esas tıl, asıl tıl, atalardan miras kalan tıl;
# Kib; äniŋ ana Rus, äniŋ baba Türk kişiyiŋ ana tıl; Rusça tügül Türkçe ér.
# “ana tıl” ile “anayıŋ tıl”, faklı şeyler ér.

Türkçe kökenli sözcüklerde, “uzatmag” olmaz. Uzatmag, yabancı kökenli bazı sözcüklerde körülür. Kib “a^lem, sa^hil, za^lim” kibi. Türkçe kökenli birkaç sözcüküŋ “bozuk biçimlerde”, “uzatmag” körülebilir; “ha^kan (kagan)”, “ha^tun (katun)” kibi.
Türkçe kökenli sözcüklerde, “uzun” ve “sivri” ünlülere ihtiyaç yok. Neden mon ér; Türkçe kökenli sözcükleriŋ arada, “uzun” ve “sivri” ünlüler ilen, anlam ayırımı saglayılmaz. Kib Türkçe kökenli “okur” sözcükü var, ama Türkçe kökenli “oku^r” veya “okûr” veya “okû^r” tiye sözcük yok ve olmaz.

Türkçe kökenli sözcüklerde, “uzun” ve “sivri” ünlülere ihtiyaç olsa édi; 10’larca sözcük, örnek közderilebilir édi. [Birkaç tane olsa édi de, mun, “istisna” olur édi.]
Türkçe kökenli kelimelerde, “turaklatan kesmeg” de olmaz; «kat‘i, sun‘i, vak‘a» kibi. [‘ Alt+0145]

“Turaklatan kesmeg”, bazı kelimelerde önemli ér; bazı kelimelerde az önemli ér veya önemsiz ér. Kib, «kat‘i» tir kän önemli ér. Kib, «vak‘a»yın «vaka» olarak yazmak-söylemek; az önemli ér veya önemsiz ér.

Not: Kib «Türkçe’deki» kelimesideki ayırmag işareti, “turaklatan kesmeg” tügül. [’]
Kelimeleriŋ anlamların tegiştirmeyen [kelimeyin başka kelimeye tönüştürmeyen] uzatmaglar da var. Munca uzatmaglar, “abartı”, “ses takliti” vs için yapılyır. Munca uzatmaglar, burada söz konusu olan uzatmag-sivriltmeg konularıya kirmez. Kib,

«Tışarıdan “tak” tiye ses tuyuldu», «Tışarıdan “taaak” tiye ses tuyuldu»,
«Tışarıdan kurt uvlamagları tuyuldu», «Tışarıdan kurt uuuvlamagları tuyuldu»,
«Çok uzun zaman sonra keri keldi», «Çok uzuuun zaman sonra keri keldi» kibi.

Munca uzatmaglar; “ton”, “vurgu”, “vurgu uzunluku” konularıda tegerlendirilir.
“Uzatmag”, “sivriltmeg”, “turaklatan kesmeg” [yabancı kökenli sözcüklerde körülür lär]; Türkçe-21’iŋ temel konulardan tügül lär. Cümlede anlam belirsizliki togmayan turumlarda, biziŋ yazılarda dikkat etilmemiş de olabilir. Kib, aynı sözcük; bazen “lâ^kin”, bazen “lâkin”, bazen “lakin” olarak yazılmış olabilir.
Anlam karışıklıkı olmamış ése, mon kereksiz ér; bazı yabancı kökenli sözcüklerdeki, bazı yazmak-söylemek hatalarıya karşı aşırı titizlik. Kib «sun‘i, sun‘i^, su^ni^», «fantezi, fantazi», «makale, maka^le» kibi.
Neŋ kişi, neŋ Türk Tılı konuşur kän, neŋ yabancı kökenli neŋ kelime ile karşılaştı. Mun kelimede, uzatmag/ sivriltmeg/ turaklatan kesmeg var mı yok mu? Munun bilemedi, tiyelim. Mun turumda, en iyi tavranış monca olur; mun kelimeyin uzatmagsız/ sivriltmegsiz/ turaklamagsız söylemek. Mun hata, “küçük hata” sayılabilir. Kib “hata^lı” timek yeriye uzatmagsız “hatalı” timek kibi.

Ama Türkçe kökenli neŋ kelimede, uzatmag/ sivriltmeg/ turaklatan kesmeg yapmak, “büyük hata” sayılır. Çünkü Türkçe kökenli kelimelerde, uzatmag/ sivriltmeg/ turaklatan kesmeg yok. Yani Türkçe kökenli neŋ kelimede, “uzatmag/ sivriltmeg/ turaklatan kesmeg var mı yok mu?” tiye tüşünmek bile kerekmez.

# Şarkılarda, türkülerde, marşlarda; Türkçe kökenli sözcüklerde ymä “uzatmag” yapılabilir.
Kerekli hallerde, “uzatmag, sivriltmeg, turaklatan kesmeg”, yazıda da közderilmeli. Fakat, Türk Tılları’da başka konu yok émiş kibi, mun konuların sürekli kündemde tutmak, togru émez. “Arabca’dan, Farsça’dan, Fransızca’dan, İngilizce’den vs kelmiş kelimeler olmasa, ortada tıl yok!” yanılgısıya neden olabilir. (“Eşekiŋ akıla karpuz kabuku tüşürmek” kibi mi oldu acaba? ☺)

Neŋ Türk Tılı konusuda, insanların aydınlatmak mı isteyir séz? Fakat konu mu bulamayır séz? İşte size üç konu; “yabancı kökenli kelimeler yerleriye kullanılabilcek Türkçe kökenli kelimeler”, “Türkçe kökenli sözcükleriŋ kök-ek analizleri”, “kolay anlaşılır ve küçlü anlatım nasıl yapılır?”. İşle işle, bitmez!
Neŋ kelimeyin “şöyle veya böyle, yazarak veya söyleyerek, Türkçeleştirmek” tiye olgu yok. Neŋ kelime, hängi tıldan keldi ése, ol tılıŋ mülk olarak kalır ve kalır écek. Neŋ kelime; ya Türkçe ér, ya Türkçe tügül ér; “Türkçeleşmiş kelime” tiye olgu yok ve olmaz. Sadece “Türk Tılları’da kullanılan yabancı kökenli kelimeler” tiye olgu var.

Teşbihde hata olmaz (teşbihde hata var ése bile, hata sayılmaz): “Komşuyuŋ çil horozun çalıp sarıya boyamak, gerçek mülkiyet tegişimi yapmaz.”
Yabancı kökenli bazı kelimelerin yazmagda-söylemegde, sürekli ve yaygın hatalar yapılyır olabilir. Munca kelimeleriŋ Türkçe kökenli karşılıkların en kısa zamanda, bulmak veya türetmek, zorunlu ér.

Brahmi Yazmalarının Ağızları
5. (Bk. §12) Bu yazmalar, imla bakımından bir birlik arz etmezler. Aynı kelime veya aynı ek, bazan aynı yazmada dahi değişik şekilde yazılmaktadır. Uzun, kısa ve indirgenmiş ünlüler ayırt edilmiştir: a^dhas “arkadaş”, tä^g “gibi”, mä^ñin “benim”, ma^na^ “bana”, ...
ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ, A. VON GABAIN, Çeviren: MEHMET AKALIN, TDK Yayınları, Paragraf 5.
# “ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ” kitabıda, uzatmaglar; ünlü harfiŋ üste koyulan “–” ilen belirtilmiş. “^” işareti ilen belirtti méz.

Brahmi Yazısı ilen yazılmış metinlerde, Türkçe kökenli bazı sözcüklerde, bazı uzatmaglar körülyür. Mun uzatmaglar, “yanlış yazmak”tan ibaret ér.

Kib Türkçe kökenli “täg” sözcükü, ol metinlerde “tä^g” olarak yazılmış. Ama “tä^g”, Köktürk Yazıtları’dakı “täg” ile aynı anlamda kullanılmış. Mun uzatmaglar, “yabancı tıllarıŋ etkiler” ve “Türkçe bilinçi azlıkı” ilen oluşmuş bozulmaglar ér ärinç.

Türk Tılları’da kib “täg” ile “tä^g”, farklı anlamlara kelmeyir. Yanya “täg” timek yeriye “tä^g” timek; kerekli de tügül, mantıklı da tügül.

Brahmi Yazısı ilen yazılmış metinlerde, başka yazım hataları da körülyür. Kib “adaş, kişi, kılınç, karı—” sözcükleri, monca da yazılmış lär; “a^dhas, ksi, klinñc, ha^ri—”.
Mun konuların bazı kaynaklarıŋ işleyiş biçimleri, biziŋkiden biraz farklı da olabilir.

1- Türkçede kullanılan sesliler kısa seslidir. Türkçede uzun sesli yoktur.

2- Türkçeye gelen uzun sesliler de kısalır. Bununla birlikte bu kelimeler bir ek veya fiil aldıklarında sesliler genellikle yeniden uzar. Kanun - kanûnen, kanûnî; vicdan – vicdânen. (......)

6- Arapça ve Farsça kelimelerde (g ve k) sessizlerinin ince okunduğunu göstermek için bu sessizlerden sonra gelen (a ve u) seslilerinin üzerine düzeltme işareti konur. Dükkân, dergâh, gâvur, kâfir, kelâm, kâğıt, kâr, mekân.

7- Arapça ve Farsçadan gelen kelimelerde de (L) sessizinin ince okunmasını sağlamak için bu harften sonra gelen (a ve u) seslilerinin üstüne düzeltme işareti konur. Ahlâk, selâm, ilâç, ilân, sülâle,  üslûp, telâş, lâle, felâket, evlât.

8- Düzeltme işareti Batı kökenli kelimelerde de (L) sessizini inceltmek için kullanılmaktadır. Klâsik, lâmba, plâk, plâj, plân, Lâtin. (......)

“İmlâ (yazım) kılavuzu, Dr Turhan Bozkurt başkanlığındaki Türkçe öğretmenleri kurulumuz tarafından düzenlenmiştir.”

“Sevgili Öğrenciler, imla kuralları konusunda zaman zaman ortaya tartışmalı ya da şüphe edilen sözcükler çıkmaktadır. Bu tür sözcüklerin yazılış şeklini değerli Türkçe öğretmenlerinizden öğrenmenizi salık veriyoruz. Öğretmeninizce yazılışı değiştirilen sözcüklerin hangileri olduğunu kolay bulabilmeniz için kılavuzdaki sözcüğün yanına (x) işareti koyunuz.”

ALTIN İMLÂ KILAVUZU, ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ.
# Bazı yabancı kökenli kelimelerdeki söyleyişlerin anlatmak için; “ince K, ince G, ince L” kibi kavramlar, alıntıda kullanılmış. Kerek olur ése, munca ünsüz seslerin de “sivri K, sivri G, sivri L” vs tiye anmak, daha uygun olur.

# “Sivri ünlüler” kavramı, bazen yetersiz kalabilir. Munca turumlarda “sivri ünsüzler” kavramı da kullanılabilir. Kib “Türkçe kökenli «alp» kelimesideki «l», sivri söyleyilmez” kibi.

Veya “sivri L”yi “Ĺ” ilen közderelim: “Türkçe kökenli «alp» kelimesi, «aĺp» olarak söyleyilmez” kibi.
Yanya kib; “kaĺp (yürek)”, “kalp (sahte)” kibi. [“kâlp (yürek)” olarak yazılır ése; togru söyleyiş, belirtilemez]

# Türkçe kökenli sözcüklerde, “sivri ünlüler” de “sivri ünsüzler” de yok.

# Kib, yukarıdakı alıntıya bakılır ése; “kâgir” kelimesi, nasıl söyleyilir? “kaaagir” mi, “kâââgir” mi, “uzun olmayan sivri a” ilen “kâgir” mi?

# Yukarıdakı alıntıda verilen örneklerde, olarıŋ okuyuluşlar tam olarak közderilememiş kelimeler var mı?
Türkçe-21 Sitesi