aitlik veya ilgi belirtimi, benzerlik edatı, büyük ünlü uyumu, ek fiil diye bir şey yoktur, fiil nedir, geçmiş zaman eki, Göktürk yazıtları, ile için gibi, küçük ünlü uyumu, Orhun kitabeleri, sebep belirtimi, soru eki, soru hecesi, yapan veya olan belirtimi
TÜRKÇE214 [01] NOTLARNOTLAR
ZAMİRLER-İSİMLER VE “İLE, İÇİN, KİBİ”
İÇİN (üçün), TİYİN, TİYE
MI, Mİ, MU, MÜ
SESLİ UYUMU
FİİL NE?
YE—, Yİ— ; TE—, Tİ—
TABAN SESSİZİ İKİLEŞMEGİ
+dır, +dir, +dur, +dür
Ek Fiil (!)
KÖRÜLEN KEÇMİŞ ZAMAN EKİ, “-d ; -(ı)d” mı “-dı” mı?
YAPAN, OLAN ; AİTLİK, İLGİ
Yazıtlar ve “a, ä, e”
İÇİN (üçün), TİYİN, TİYE
MI, Mİ, MU, MÜ
SESLİ UYUMU
FİİL NE?
YE—, Yİ— ; TE—, Tİ—
TABAN SESSİZİ İKİLEŞMEGİ
+dır, +dir, +dur, +dür
Ek Fiil (!)
KÖRÜLEN KEÇMİŞ ZAMAN EKİ, “-d ; -(ı)d” mı “-dı” mı?
YAPAN, OLAN ; AİTLİK, İLGİ
Yazıtlar ve “a, ä, e”
ZAMİRLER-İSİMLER VE “İLE, İÇİN, KİBİ”
İstanbul Agızı’ya köre: |
Türkçe-21 Biçimi’ye köre: |
ile
için gibi ------------------------------------ Benim ile Benim için Benim gibi Senin ile Senin için Senin gibi Onun ile Onun için Onun gibi Bizim ile Bizim için Bizim gibi Sizin ile Sizin için Sizin gibi Onlar ile Onlar için Onlar gibi ------------------------------------ Ali ile Ali için Ali gibi ------------------------------------ Bunun ile Bunun için Bunun gibi Şunun ile Şunun için Şunun gibi Bunlar ile Bunlar için Bunlar gibi Şunlar ile Şunlar için Şunlar gibi ------------------------------------ El ile El için El gibi Eller ile Eller için Eller gibi |
ile
için kibi --------------------------------- Ben ile Ben için Ben kibi Sen ile Sen için Sen kibi O ile O için O kibi Biz ile Biz için Biz kibi Siz ile Siz için Siz kibi Olar ile Olar için Olar kibi --------------------------------- Ali ile Ali için Ali kibi --------------------------------- Bu ile Bu için Bu kibi Şu ile Şu için Şu kibi Bular ile Bular için Bular kibi Şular ile Şular için Şular kibi --------------------------------- El ile El için El kibi Eller ile Eller için Eller kibi |
• Kib “siz-iŋ için”: “size ait için” timek ér, yani anlamsız ér.
İÇİN (üçün), TİYİN, TİYE
# “tiye”, “tiyin” anlamları için bak: “TÜRKÇE212 [10] BAZI KELİMELER” → “TİYE, TİYİN”
· İÇİN (üçün), TİYİN
Türkçe-21 Biçimi;
• “için” sözcüküyün, cümleleriŋ içlerde kullanır,
• iki tam cümleyin baglamak için, “tiyin” sözcüküyün kullanır,
• cümle başlatıcı olarak, ikisiyin de kullanır.
“Ali için başarılı olmak, önemli ér.”
“Ali, başarılı olmak için, sürekli ders çalışır.” [Ali, başarılı olmak ister. Mun için, sürekli ders çalışır.]
“Ali, yarın sınava kircek tiyin ders çalıştı.” [Ali, yarın sınava kircek] + tiyin + [ders çalıştı]
“Ali, yarın sınava kircek. Munca tiyin ders çalıştı.” [böyle tiyin, bu için, bu yüzden, bu nedenden, bu sebebden, mundun]
“Yarın sınava kircek méz tiyin ders çalışyır méz.”
“Yarın sınava kircek méz. Munca tiyin ders çalışyır méz.”
“Ali, Veli, Kemal; yarın sınava kircek lär tiyin ders çalışyır lär.”
“Ali, Veli, Kemal; yarın sınava kircek lär. Munca tiyin ders çalışyır lär.”
KÜL TİGİN YAZITI’DAN | TÜRKÇE-21 BİÇİMİ |
Täŋri yarlıkadukun üçün, özüm kutum bar üçün, kagan olurtum. |
Tanrı bagışladı tiyin,
beniŋ öz, beniŋ kut var
tiyin, kagan oturdu
män. ...beniŋ öz ymä kut ymä var tiyin... |
Bägläri ymä bodunı ymä tüz ärmiş. Anı üçün ilig inçä tutmış ärinç. |
Äniŋ begler ymä äniŋ millet ymä tüzgün émiş. Mun
için, ilin munca tutmuş
ärinç. Äniŋ begler de äniŋ millet de tüzgün émiş tiyin, ilin munca tutmuş ärinç. |
“Türk bodun yok bolmazun” tiyin, “bodun bolçun” tiyin. | “Türk millet yok olmasın” tiyin, “millet olsun” tiyin. |
Täŋri yarlıkazu kutum bar üçün, ülügüm bar üçün, öltäçi bodunug tirgürü igitim. |
Tanrı bagışlamagı beniŋ kut var
tiyin, beniŋ kısmet var
tiyin; ölcek milletin
tirilgin etti män. Teŋri bagışladı beniŋ kut var tiyin, kısmetim var tiyin; ölcek milletin tirilgin etti män. |
İSTANBUL AGIZI BİÇİMİ | TÜRKÇE-21 BİÇİMİ |
Ali için Veli hediye aldı. | Ali için, Veli hediye aldı. |
Ali ders çalışmak için eve gitti. | Ali, ders çalışmak için eve kitti. |
Ali ders çalışacağı için eve gitti. | Ali, ders çalışçak tiyin eve kitti. |
Ali düzenli ders çalıştığı için başarılı olur. | Ali, tüzenli ders çalışır tiyin başarılı olur. |
Ali düzenli ders çalıştığı için başarılı oldu. |
Ali, tüzenli ders çalıştı
tiyin başarılı oldu. Ali, tüzenli ders çalıştı. Mun için başarılı oldu. Ali, tüzenli ders çalıştı. Mundun başarılı oldu. |
• İki tam cümleyin baglamak için “için” kullanılır ése; ilk cümledeki yüklem bozulyur. Ulayı munca kullanım, uygun tügül. Ulayı, iki tam cümleyin baglamak için “tiyin” kullanılmalı:
“Ali, yarın sınava gireceği için ders çalıştı.” → [Ali, yarın sınava kircek tiyin ders çalıştı.]
“Ali, dün sınava girdiği için yorgun idi.” → [Ali, dün sınava kirdi tiyin yorgun édi.] kibi.
• “Ali, ders çalışçak tiyin, eve kitti.” = “Ali, ders çalışçak tiyin; Ali, eve kitti.” = “Ali, ders çalışçak tiyin; eve kitti kendi.” [Ali, ders çalışçak édi. Mundun eve kitti.]
• “Veli, bahçede édi. Ali, yarın sınava kircek tiyin, eve kitti.” anlatımı, iki anlama kelebilir (kim kitti?):
- “Veli, bahçede édi. Ali, yarın sınava kircek tiyin; kendi, eve kitti.” [kendi = Ali]
- “Veli, bahçede édi. Ali, yarın sınava kircek tiyin; Veli, eve kitti.”
· TİYE
“tiye”; söyleyiş belirtir, kib:
Karşıdan biri, «tur!» tiye bagırdı.
«Ali» tiye biri keldi.
«Yagmur yagdı» tiye bir söz söylemedi män.
MI, Mİ, MU, MÜ
• “mı, mi, mu, mü”yün “veya” yeriye de kullanmag:
“Sanki bu yorganın altında kertenkele, yılan, kurbağa gibi pis, ıslak bir hayvan vardı.” [Ömer Seyfettin’den]
Türkçe-21 Biçimi (mun, soru cümlesi tügül):
“Sanki bu yorganıŋ altta, kertenkele mi, yılan mı, kurbağa mı; pis, ıslak neŋ hayvan var édi.”
• Soru hecesi’yiŋ (mı, mi, mu, mü) yer, anlatıma köre tegişebilir;
“Eve kitçek män” tidi.
“Eve kitçek män” tidi mi?
“Eve kitçek män” mi tidi?
“Eve kitçek mi män?” tidi.
“Eve mi kitçek män?” tidi.
“Eve kitçek mi män?” tidi mi?
“Eve kitçek mi män?” mi tidi?
“Eve mi kitçek män?” tidi mi?
“Eve mi kitçek män?” mi tidi?
Ali ev aldı. Ali ev aldı mı? Ali ev mi aldı? Ali mi ev aldı?
Ali ne aldı? Ne aldı Ali? Kim ev aldı? Evin kim aldı?
“Eve kitçek män” tidi mi?
“Eve kitçek män” mi tidi?
“Eve kitçek mi män?” tidi.
“Eve mi kitçek män?” tidi.
“Eve kitçek mi män?” tidi mi?
“Eve kitçek mi män?” mi tidi?
“Eve mi kitçek män?” tidi mi?
“Eve mi kitçek män?” mi tidi?
Ali ev aldı. Ali ev aldı mı? Ali ev mi aldı? Ali mi ev aldı?
Ali ne aldı? Ne aldı Ali? Kim ev aldı? Evin kim aldı?
SESLİ UYUMU
Fiilleriŋ birleşimlerde, “büyük sesli uyumu” arayılmaz. Çünkü munlar, bitişik yazılsa lär bile; başka kelimeler ér lär.
“yap-a bil-” | “yapa bil-” | “yapabil-” |
“tüş-e yaz-” | “tüşe yaz-” | “tüşeyaz-” |
“kit-e tur-” | “kite tur-” | “kitetur-” |
“al-ı ver-” | “alı ver-” | “alıver-” |
“tüş-e kalk-a” | “tüşe kalka” | “tüşekalka” kibi. |
Birleşik yazılan isimlerde de “büyük sesli uyumu” arayılmaz:
birkaç, | bilgisayar, | binbaşı, | önayak, |
bir kaç, | bilgi sayar, | bin başı, | ön ayak, kibi. |
FİİL NE?
Mon kelimeler, fiil [kılgı] ér lär;
“kel–, kit–, koş–, kon–, konuş–, tak–, beklettirt–”.
Mon kelimeler, fiilden yapılmış isim lär;
“kelmek, kitmek, koşmak, konmak, konuşmak, takmak, beklettirtmek”.
“kelmek, kitmek” kibi kelimeler, fiil tügül lär. Munlar, “eylem adı” ya da “eylemden ad” lär. Yani “isim” (isim, sıfat, zarf) lär.
Fiillerden “-mak, -mek” ilen, nesne isimleri de yapılmış; “çakmak, ekmek” kibi.
# “-mak, -mek” eki, tüm fiillere rahatça kelebilir;
• “fiil adı” veya “eylem adı” türetir; “etmek, itmek, atmak, yapmak, kılmak, işlemek, koşmak” kibi.
“«Koşmak» kelimesiyiŋ kök, «koş—» fiili ér.”, “Yürümek, ayaklar ilen ilerlemek ér.”,
“Hızlı koşmak, yorar.”, “Yürümek, yararlı ér.”,
• “nesne adları” türetir; “ekmek (undan yapılır), çakmak (ateş yakar), yemek (yiyilir)” kibi (daha seyrek).
YE— ; Yİ— ; TE— ; Tİ—
İstanbul Agızı’da, monca tegişimler olyur;
“ye-se, ye-di, ye-miş, ye-r, yi-yor, yi-(y)ecek), yi-(y)elim”,
“de-se, de-di, de-miş, de-r, di-yor, di-(y)ecek), di-(y)elim” kibi.
Türkçe-21 Biçimi’de mun fiiller, kenelde “yi—” ve “ti—” olarak kullanılır;
“yi-se, yi-di, yi-miş, yi-r/yi-(y)(e)r, yi-yir, yi-cek, yi-(y)elim”,
“ti-se, ti-di, ti-miş, ti-r/ti-(y)(e)r, ti-yir, ti-cek, ti-(y)elim”, kibi.
# Yine de “ye—” ve
“yemek (besin)”, “yimek (eylem veya eylem adı)”, “temek (söz, lâf)”, “timek (eylem veya eylem adı)” kibi.
TABAN SESSİZİ İKİLEŞMEGİ
Kenelde, yabancı kökenli bazı kelimelerde körülür; “zann-a, zann-ın, zann-ıŋ” kibi.
Türkçe-21 Biçimi’de, bazı isim tamlamaglarıyın ayrıştırmak için, fazladan bir “s” olabilir;
“tavuk küme-(s)i — tavuk kümes-(s)i” kibi.
Bazı kelimelerde de fazladan “s”ler olabilir; “hep-(s)i” kibi [“hep-i” yeriye].
+dır, +dir, +dur, +dür
• “Ali, ögrenci édi.” cümlesiyiŋ ögeler, monlar ér: “édi” yüklem, “Ali” özne, “ögrenci” tümleç.
“Ali, ögrenci émiş.” cümlesiyiŋ ögeler de benzer şekilde ér.
Peki, “Ali, ögrencidir.” cümlesiyiŋ ögeler ne? “ögrencidir” yüklem, “Ali” özne mi? Yoksa “-dir” yüklem, “Ali” özne, “ögrenci” tümleç mi? Karışık turum. Neden?
Çünkü Türkçe’de “Ali, öğrencidir.” kibi cümle olmaz. Mun cümle “Ali, ögrenci édi.” cümlesiye benzer biçimde, monca olmalı: “Ali, ögrenci ér.”
Acaba mon yorum yapılabilir mi? «700’lü yıllardakı “är-(ü)r” kelimesi, zaman içide, çok bozuk şekilde ek haliye ketirilmiş ve bu
• Bu “-dir” eki, “tahmin” belirten cümlelerde de körülyür;
A: “Ali, eve gelmedi.”
B: Arkadaşları ile oyuna dalmıştır.” kibi.
B: Arkadaşları ile oyuna dalmıştır.” kibi.
Tahmin belirten cümlelerde kullanmag da kerekli tügül. Çünkü anlatıma köre “kük” veya “ärinç” veya “belki” kullanılabilir: “Kendiyiŋ arkadaşlar ile oyuna taldı kük” veya “Kendiyiŋ arkadaşlar ile oyuna taldı ärinç” kibi.
• “-den beri” kullanımıda sorun yok: “Ali, iki saattir (iki saatten beri) kitab okuyur.” kibi.
Anlam karışıklıkı olmayır ése; [konuşur kän] bazen “ér” közderilmemiş olabilir:
“Ali, çalışgan ögrenci ér.” yeriye “Ali, çalışgan ögrenci.” kibi.
“Ali, okula kitti. Çalışgan ögrenci ér än.” veya “Ali, okula kitti. Çalışgan ögrenci ér.” yeriye;
“Ali, okula kitti. Çalışgan ögrenci än.” kibi.
Ek Fiil (!)
“Ali öğrenci ir” veya “Ali öğrenci ér” yeriye kullanılan “Ali öğrencidir” kibi kelime yıgınlarıyın, “Türkçe” émiş kibi közdermek için belki, “ek fiil” tiye terim de uydurulmuş. Fakat neŋ “fiil”, “kelime” ér; “ek” olarak kullanılamaz.
Kib “çalışkan sän” anlatımıyıŋ tam şekil “çalışkan ér sän” olur. “ér” tüşürülerek “çalışkan sän” da tiyilebilir. İstanbul Agızı’da da gerçekte; “çalışkan-sın”, “çalışkan i-r-sin”den “i-r” tüşümü ilen oluşyur.
Türkçe’de “güzeldi” kibi anlatım da olmaz; “güzel idi” veya “küzel édi” olmalı ér.
# “ol—”, fiil ér. “yap—”, fiil ér. “bak—”, fiil ér. “u—”, fiil ér. “i— / é—” de “fiil” ér.
Yani “i—”, tüm diğer fiiller kibi bir fiil ér. [Türkçe-21’de “i—” veya “é—”; 700’lü yıllarda “är—”]
# Türkçe-21 Biçimi’ye köre, Türkçe’de “ek fiil” tiye bir şey yok ér. “Galatı meşhur” kullanımların aklamak için, “Türkçe Tarihi”yin iyi bilmeyen biri uydurmuş izlenimi bırakyır.
Kib; “öğretmendi, öğretmen olacaktı” (galatı meşhur),
“ögretmen édi, ögretmen olcak édi” (togru anlatım).
• Fiil émez kelimelere, zaman eki ketirmek, mantık tışı ér; “insan-dı” kibi (“insan é-di” olmalı). Ulayı zaman ekleriyin peşpeşe ketirmek de mantık tışı olur; “al-mış-tı, al-dı-ydı” kibi (“al-mış é-di, al-dı é-di” olmalı).
• Kib “yap-a-bil-mek” tiyişide, “bil–” fiili, ek kibi kullanılmış émez. Çünkü mun, birleşik yapı ér. Ve mun kullanımdakı “bil–”; “bilmek” belirtmez; “mümkünlük” belirtir.
KÖRÜLEN KEÇMİŞ ZAMAN EKİ; “-d ; -(ı)d” mı, “-dı” mı?
Kib “bas—” fiiliyin ele alalım. Köktürk Türkçesi’ye uyar olarak yapılmış mon çekimlere bakalım:
Keniş Zaman |
basar män | basar sän | basar | basar biz | basar siz | basarlar | |
Körülen Keçmiş Zaman |
basdım | basdıŋ | basdı | basdımız | basdıŋız | basdılar |
# “... basdımız” [Kül Tigin Yazıtı, D36]
Keniş zamanda, kişi çekimleri, (sona kelen) zamirler ilen yapılmış:
bas-(a)r män | bas-(a)r sän | bas-(a)r [o] | bas-(a)r biz | bas-(a)r siz | bas-(a)r-lar |
[“basar olar → basar -lar → basarlar” olmuş]
“Körülen keçmiş zamanda, kişi çekimleri, iyelik ekleri ilen yapılmış” kibi körünyür. Mun turumda, “basdı”dakı “ı”, iyelik eki sayılmalı, kibi körünür. Mun turumda, ayrıntı, monca olur varsayılmalı; “bas-d-ı”. Mun turumda, “körülen keçmiş zaman” eki, “-d; -(ı)d, -(i)d, -(u)d, -(ü)d” varsayılmalı. Mun turumda, ayrıntılar, monca olmalı édi tiye varsayılmalı:
bas-d-(ı)m | bas-d-(ı)ŋ | bas-d-ı | bas-d-(ı)mız | bas-d-(ı)ŋız | bas-(ı)d-ları |
Ama “basıdları” olmamış, “basdılar” olmuş. “Körülen keçmiş zamanda, kişi çekimleri, iyelik ekleri ilen yapılmış” algısı togru olsa édi; “basıdları” olmalı édi. [Ama “bas-(ı)d-ları” olmamış, “bas-dı-ları” da olmamış]. O halde, “körülen keçmiş zamanda, (tüm) kişi çekimleri, iyelik ekleri ilen yapılmış” algısı, yanılgı ér.
Köktürk Türkçesi’de, “üçüncü çokul kişi iyelik eki”; “-ılar, -ilär” tügül, “-ları, -läri” ér. Mun, isim çekimleride, açıkça körülür. Kib “kaŋ-ları, äb-läri” kibi.
Mun turumda, Köktürk Türkçesi’deki ayrıntı, gerçekte mon olur:
bas-dı-m | bas-dı-ŋ | bas-dı [o] | bas-dı-mız | bas-dı-ŋız | bas-dı-lar |
[“basdı o+lar → basdı +lar → basdılar” olmuş]
O halde; Kök Türk Türkçesi’de “körülen keçmiş zaman” eki; “-dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü” édi.
[Bazı yabancı yazarlarda körülmüş bir yanılgıya da teginilmiş oldu.]
# Köktürk Türkçesi’de ve İstanbul Agızı’da; körülen keçmiş zamanda, kişi çekimleri, tutarsız yapılmış. Yani tümden “iyelik ekleri” ilen yapılmış tügül lär, “zamirler” (veya “ek zamirler”) ilen de yapılmış tügül lär.
YAPAN, OLAN ; AİTLİK, İLGİ
“Yapan/olan”; zamirler (veya “ek zamirler” veya “sona kelen şahıs zamirleri”) ilen közderilmeli. “Aitlik/ilgi”; iyelik ekleri ilen veya iyelik zamirleri ilen közderilmeli. “Yapan/olan”ın da iyelik ekleri ilen közdermek, tıl bilimsel açıdan da mantıksal olarak da, yanlış ér.
“İyelik ekleri ilen çekim” ile “zamirler (veya ek zamirler) ilen çekim” arasıdakı anlam farkıyın körelim. Fark, isim çekimleride, daha net körülür. Kib (İstanbul Agızı’ya köre):
işçi-m | işçi-n | işçi-(s)i | işçi-miz | işçi-niz | işçi-leri |
işçi-(y)im | işçi-sin | işçi [o] | işçi-(y)iz | işçi-siniz | işçi-ler. |
Türkçe-21 Biçimi’ye köre, monca olur lär:
beniŋ işçi | seniŋ işçi | äniŋ işçi | biziŋ işçi | siziŋ işçi | olarıŋ işçi |
işçi män | işçi sän | işçi [än] | işçi méz | işçi séz | işçi lär. |
# işçi än+lär → işçi lär (olar işçi) • var än+lär → var lär (olar var) • var+lar (çok sayıda var)
Yazıtlar ve “a, ä, e”
Köktürk Yazıtları, (yüzyıllar sonra) Latin harfleri ilen yazılır kän monca yazılmış;
“Täŋritäg Täŋri yaratmış Türk Bilgä Kagan” kibi [“e” işareti tügül “ä” işareti kullanılmış].
Mun konuda biraz kuşkuda ér méz. Yani Köktürkler, acaba nasıl söyleyir édi lär;
“Täŋritäg Täŋri yaratmış Türk Bilgä Kagan” mı? “Teŋriteg Teŋri yaratmış Türk Bilge Kagan” mı?
Biraz kuşkuda ér méz çünkü;
“a” sesi ile “e” sesi arasıdakı fark, “a” sesi ile “ä” sesi arasıdakı farktan, daha belirgin ér.
# Mun kuşku, mon anlama kelmez; “belki de Köktürkler, hiçbir kelimeyin, ä sesi ilen söylemez édi lär”. Tabi, kimi kelimelerde, “ä” sesi olmag konusuda, kuşku yok; “kälür–” kibi (söyleyişte “kelür–” ile kıyasla).
# Yazıtlar’da, “a, ä” sesleri (belki de “a, ä, e” sesleri), aynı işaret ilen közderilmiş. Mun turum, önemli karışıklıklara neden olmamış; çünkü “ünsüzler”, kenel olarak “kalın-ince” olarak farklı ér; “B(a), B(e)” kibi.
Türkçe-21 Sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder