kök anlamını tespit, kök belirlemek, kök bulmak, sözcüğün kökünü bulmak
TÜRKÇE212 [03] KÖK BELİRLEMEKKÖK BELİRLEMEK
Bazı kök sözcükler, şimdi kullanılmayır turumda olabilir. Veya bazı kök sözcükler kök olarak kullanılmış metinler, şimdi ortada olmayabilir. Munca turumlarda, neŋ kök sözcüküŋ anlamın belirlemek kerekebilir. Munuŋ yöntem konusuya kısaca bakalım:
Şimdi, kib, ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ kitabıyıŋ sözlük bölümüden, mon kelimelerin alalım:
SÖZCÜK ANLAM adgır aygır adgırlık hara adın başka, başka türlü, bundan başka, yabancı adın— değişmek, iyileşmek; hayrette kalmak, şaşmak adınagu » adnagu başka adınçıg, adınçık, adınsıg fevkalade, seçilmiş, başka türlü, mümtaz, hususen adınta diğer cihetten adır— ayırmak adıra ödürä öteye beriye, orada burada adırt ayırma, fark adırtla— ayırmak, ayıklamak adırtlıg sarih, açık adru— seçmek adruk başka, bundan başka, ayrı adruklug fevkalade
Mun sözcükleriŋ anlamlar ve yapılar dikkate alılır ése, mon sonuça varılyır; hepsi aynı kökten türemiş. Mun kök de “AD” kök-sözcükü ér. Acaba bu “AD”, isim türü sözcük mü, fiil türü sözcük mü?
Mesela “adın— (tegişmek, iyileşmek; hayrette kalmak, şaşmak)” sözcüküye bakalım:
“adın—” sözcükü, tönüşlü fiil ér (äniŋ anlamdan anlayılyır mun). O halde bu sözcükteki “-(i)n” eki, tönüşlülük eki ér. Tönüşlülük eki de fiillere kelir. O halde mun “AD” kök sözcükü, fiil ér.
Peki “ad—” fiiliyiŋ anlam, ne olabilir? Yukarıdakı tüm sözcükler, hängi anlamdan türeyebilir?
Körebildi méz tegi, mun ortak anlam mon ér; “tegişik olmak, farklı olmak, başka olmak; tegişik turumda olmak, farklı turumda olmak, başka turumda olmak”.
Şimdi kök sözcükün en başa koyalım, eklerin de çizgiler ilen ayıralım. Ayrıca mun sözcüklerin “grup” kibi tegerlendirelim, anlamların da daha belirgin vermegin teneyelim:
SÖZCÜK | ANLAMI |
ad— |
tegişik olmak, (kendiye benzerlerden, alışılmıştan) farklı olmak;
tegişik émek, farklı émek. |
ad-gır | aygır (damızlık olarak seçilmiş/seçilebilir erkek at). |
ad-gır-lık | aygırlık, aygır bulunan mekan, hara. |
ad-(ı)n |
tegişik, farklı; başka, başka türlü, budan başka; yabancı. |
ad-(ı)n— |
neŋ şeyiŋ önceki turum ile sonrakı turumuŋ arada fark olmak; tegişmek, iyileşmek; hayrette kalmak, şaşmak. |
ad-(ı)n-a— | başkalaşmak |
ad-(ı)n-a-gu |
başkalaşmış, başkalaşık, başka |
ad-(ı)nç |
tegişim, tegişmişlik, fark, başkalık; kelişim, kelişmişlik. |
ad-(ı)nç-lıg → ad-(ı)nç-ıg |
tegişimli, tegişmişlikli, farklı, başkalıklı, ändä adınç var; kelişimli, kelişmişlikli. [L sesi yitimi] |
ad-(ı)nç-lık → ad-(ı)nç-ık |
tegişim ortamı; tegişmiş konum, yeni konum. |
ad-(ı)n-sıg | başka kibi, başka türlü, seçkin (olay, olgu, nesne). |
ad-(ı)n-da |
başka yönde, diğer cihette (“-da” turum eki); diğer cihetten. |
ad-ır— |
tegiştirmek, farklı kılmak; ayırmak. |
ad-ır-a ödürä | öteye beriye, oraya buraya, orada burada. |
ad-ır-(ı)nç | tegiştirinç, tegiştiriş, tegiştirim, oluşturulan fark. |
ad-ır-t | ayırt, ayırmag, fark. |
ad-ır-t-la— | ayırtlamak, ayıklamak. |
ad-ır-t-lıg | ayırt etilmişlikli, sarih, açık, fark sahibi. |
ad-ru— | seçmek. |
ad-ru-k |
seçik, seçilmiş, seçkin; başka, budan başka; ayrı. |
ad-ru-k-lug |
adruk özellikli, adruk özelliki olan, adruklu; fevkalade. |
Gabain, “ad—” fiiliyiŋ anlama, biraz tahminli olarak, kısaca teginmiş:
294. adın (*ad— “başka olmak”tan mı?) “başka, -nın dışında”.
Bak: ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ, A. VON GABAIN, Çeviren: MEHMET AKALIN, TDK Yayınları: Paragraf 294.
700’lü yıllarda, hem “isim” hem “at (bi hayvan)” anlamda kullanılmış “AT” sözcükü var édi [yaygın yanlış da olabilir]. Şimdi “ad (isim)” ve “at (bi hayvan)” olarak ayrışmış lär.
“ad—” fiiliyiŋ yanda “ad” isim türü sözcük de bulunmagda sakınca yok.
Burada “yöntem”e biraz teginildi. Yöntem ymä sözcükleriŋ üzerlerde ymä çalışabilir séz ymä.
Türkçe-21 Sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder