ana nedir baba nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ana nedir baba nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

03 Haziran 2024

TÜRK VE TÜRKÇE

alfabe harf dil, Bilge Tonyukuk, Dokuz Oğuz, Göktürkler, kentlilik köylülük, Kül Tigin, lehçeler şiveler ağızlar, On Ok, soy bilmek ırkçılık mıdır, töre, Türk Bilge Kağan, Türk dili nedir, Türk millet, Türk milleti, Türk nedir, Türk töresi, Türkçe nedir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Türkiyeli, Yörük Türkmen Dağlı

[UYGULAMAG YAZISI] TÜRK - TÜRKÇE

TÜRK, TÜRKÇE

TÜRKÇE, TÜRK TILI, TÜRK
TÖRE
HARF
KENTLİ TILI, KÖYLÜ TILI
YÖRÜK, TAGLI, TÜRKMEN


TÜRKÇE, TÜRK TILI, TÜRK

Türkçe; kendiye özgü yapı (gramer) iyesi olan tıl ér. Mun yapıda monlar bulunur:
  • Kök fiiller; “yap[mak, kıl[mak, kit[mek” kibi.
  • Kök isimler; “yer, kök (kög, gök), sub (suw, su), at, kuş” kibi.
  • Yapım ekleri; “-mak, -lik” kibi.
  • Çekim ekleri; “-di, -miş” kibi.
  • Zamirler; “ben, sen” kibi.
  • Tamlamaglar; “torug at (doru at)” kibi.
  • Cümle yapıları; “Bumın, ak ata bindi.”, “Torug ata, İstemi bindi.” kibi.
  • Ve “tıl”a ait öteki kerekli yapılar.
Türkçe, mun «özgün yapı» ile beliren tıl ér.
Türk Tılları, bilimsel yöndemler ilen inceleyilerek, mun «özgün yapı» ortaya koyulabilir.
Mun «özgün yapı»yıŋ, öteki tıllar ile az/çok karışık biçimlere; “Türk Tılı” tiyilebilir. Yani “Türk Tılı”, öteki tıllar ile az/çok karışmış “Türkçe” ér. Kib, “Türkiye Türkçesi”, “Kazakistan Türkçesi”, “Özbekistan Türkçesi” kibi.

Öteki tıllar ile karışmag; äniŋ tıl Türkçe toplumda, zaman içide, yavaş veya hızlı olabilir. Äniŋ tıl Türkçe olan neŋ toplumuŋ tıla, öteki tıllardan kirişler (/kirgiler /kirmegler) söz konusu olur. Mun kirgiler, çeşitli kültürel etkileşimler ve nüfus hareketleri ilen de olur.

Karışmagıŋ hız ve miktar, mona da baglı ér; kendiyiŋ tıl Türkçe olan toplumuŋ tıl bilinçiye ymä kendiyiŋ tılın bilmeg-kullanmag yetkinliki için kendiyiŋ seviyeye ymä.

Tıştan karışmaglarıŋ yanda, içten bozulmaglar da oluşabilir. Yani “Türk Tılı”yıŋ içteki “Türkçe”, biraz bozulmuş turumda bulunabilir.
Kereken turumda, öteki tıllardan sözcük almak mümkün ér; “motor, helikopter, elektrik, faks” kibi. Öteki tılların ögrenmeg de iyi ér. Ama kerek yok kän öteki tıllardan sözcük almak, yanlış ér.
“Türkçe”yin; yadsımak, işlevsiz kılmak; neŋ kişiye neŋ yarar saglamaz.
“Türkçe”yin; yadsımak, işlevsiz kılmak; Türkler’e, Türk vatandaşlar’a, Türk vatandaşları’ya; zarar verir.
“Türkçe”, “Türk Tılı”dan biraz farlı kavram ér.
Bazı tönemlerde “Türk Tılı”, tamama yakın şekilde “Türkçe” olabilir; Köktürkler’deki kibi.
Fakat bazı tönemlerde, “Türk Tılı”dakı “Türkçe”yin körebilmeg bile, sorun olabilir; kib Osmanlıca’dakı kibi.
Osmanlıca’dakı sözcükleriŋ çokunluk, yabancı kökenli ér. Neden mon ér; öteki tıllardan, kerek olmayan sözcüklerin de sürekli almış olmak. Muncalayı, hem Türkçe kökenli çok sayıda sözcük, kullanımdan kalkırılmış; hem yabancı kökenli sözcük sayısı, artırılmış. Mun süreç, uzun zamanlara yayılmış édi. Osman Gazi ile Vahdettin, aynı kelimelerin ve aynı cümlelerin kullandı timek, biraz zor. Mundun, “Osmanlıca”; “Türkçe” tügül, bir tür “Türk Tılı” ér.
“Türkçe”yiŋ kendiye özgü yapı, kullanım biçimleriden [Türk Tılları’dan] bagımsız ér. “Türkçe”ye en yakın “Türk Tılı”, “Kök Türk Türkçesi” ér. Mun; bilim dünyasıyıŋ eldeki, mun konudakı, en eski tarihli belgelerden anlayılyır. Mun belgeler, “Kök Türk Yazıtları” ér.
Gerçekte bir tek “Türkçe” var. Ama dünya üzeride, mon lehceler de var; “Azerbaycan Türkçesi, Kazakistan Türkçesi, Kırgızistan Türkçesi, Özbekistan Türkçesi, Tataristan Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Türkmenistan Türkçesi, Uygur Türkçesi” kibi. Mun lehçeleriŋ yapılarda, az/çok “Türkçe” bulunur. Ve mun yapılar, Türkçe üzeriye kurulmuş yapılar ér. Bu yapılardan herhängi biriden, Türkçe tümden çıkarılsa, ol yapı çöker. Yani bu tıl yapılarıyın ayakta tutan tıl, “Türkçe” ér. Mundun, her biri; “... Türkçesi” olarak anılır. Munlardan her biri, “Türkçe”den az/çok farklı birer “Türk Tılı” ér.
Türkler, keçmişte-şimdi, “yabancı kadınlar ile evlilikler” de yapmış. Üstelik bu yabancı kadınlardan kimiler tul da olabilmiş. Ulayı, bazı “yabancı kadınlarıŋ yabancı eşlerden olan çocuklar” da Türkler’iŋ arada “karışarak erimiş”. Mundun; “Türk gen havuzuda”, diğer milletleriŋ genlere de rastlamak mümkün.

Türkler’de, monca özellikler de körülebilir: Çok uzun boy, çok kısa boy. Tüz kalın telli siyah saç, aşırı kıvırcık saç. Aşırı çekik köz. Aşırı sarışınlık, aşırı esmerlik.

İkisi de “aynı soydan, orta boylu, esmer” neŋ ana-baba tüşünelim. Munlarıŋ çocuklardan biri uzun boylu, biri kısa boylu olabilir; biri kumral, biri sarışın olabilir. Mun çeşitlilikleriŋ tek neden, soy karışımları olmayabilir. Saf ırklar var ése, saf ırklarda bile, munca çeşitlilik, az-çok körülebilir.
Neŋ kişiyiŋ soyuŋ öz tıl, “Türkçe” ése; mun kişiye “Türk” tiyilir.
Neŋ kişiyiŋ soyuŋ öz tıl, “Türk Tılı” ése; mun kişiye de “Türk” tiyilir; her “Türk Tılı”yıŋ temel, “Türkçe” ér tiyin.

Türkler’de keleneksel olarak “soy”, öz babadan yürür; kişi, kendiyiŋ öz babayıŋ soydan ér. Mun kabule köre kib; äniŋ ana Rus, äniŋ baba Türk kişi; Türk ér (ve Ruslar’a yakın akraba ér). Äniŋ ana Türk, äniŋ baba Rus kişi; Rus ér (ve Türkler’e yakın akraba ér).

Mun, “kadınların ikinci sınıf insan saymak”anlamıya kelmez; kadınlar olmasa, erkekler yok olur.

Sperm, kimiŋ bedeniŋ kromozomların taşıyır ése; baba, ol kişi ér; yumurtacık, kimiŋ bedeniŋ kromozomların taşıyır ése; ana, ol kişi ér. Ayrıca “süt ana” ve “taşıyıcı ana” kavramları var.

Evlatlıklarıŋ gerçek soylarıŋ inkar etilmemeg veya kizleyilmemeg şartı ile; evlatlık etinmegde sakınca olmayabilir. İnsanlarıŋ arada sevgi bagları, biyolojik baglar olmasa bile var olabilir.

Türk bililen fakat äniŋ soy için kesin tesbit yapılamayan kişiler de; “karışarak erimek” yolu ilen “Türk” sayılır.

“Soy babadan yürür” körüşü; dünyada da kenel olarak kabul körmüş körüş ér. İstisnalar kaideyin bozmaz.

Soy bilmek başka şey, “ayırımcılık” başka şey ér. Bu site; soy, ırk, tıl, ideoloji vs ayırımcılıkları ile ilgilenmez.
“Türk” sözcükü, “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı” veya “Türkiyeli” anlamda da kullanılyır. Benzer şekilde bazen kib “Alman”, “Almanyalı”; “İtalyan”, “İtalyalı” anlamda kullanılyır. Her kelimede, temel anlam bulunur, yan anlamlar da bulunur. Sözlüklerden bak, kib; “adam, kadın, millet, yurt, anlam kenişlemegi, yan”. “Amerikan”, “Amerikalı” timek ér; soy veya ırk belirtmez.

Türk Millet : “Türkler”den oluşan millet.
Türk Milleti : “Türkler + Türkler dost kabul etmiş kişiler”den oluşan millet. Kib, Türkiye için “Türk Milleti”, şu anlama kelir: “Türkler + Kürtler + Arablar + Gürcüler + Çerkezler + Rumlar + Ermeniler + İbraniler + Ruslar + ve diğer” kişilerden oluşan; Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları.

Bireyler arasıda, çeşitli farklar olabilir. Bu farkların, kibirlenmek için vesile yapmak, yanlış olur. Milletler arasıda da çeşitli farklar olabilir. Bu farkların da kibirlenmek için vesile yapmak da yanlış olur.

Irkçılık (“ırk X, diğer ırklardan üstün ér” iddiası); anarşi, kargaşa, huzursuzluk, ayırımcılık, haksızlık ketirir; başka da önemli bir şey ketirmez. (Aşırı uçlara kaymış başka kimi akımlar da benzer sonuçlara neden olabilir. Munlardan kimiler, ırkçılıkın şiddetlice reddetyir bile olabilir.)

Neŋ devletiŋ insanlık kalitesi, oradakı azlık sayıdakı vatandaşlara, orada yapılan muamelelerden belli olur.

# “İsim tamlamagı eki”, süs olsun tiye kullanılmaz. Kib “işçi çocuk, memur çocuk, sporcu çocuk”, “işçi çocuk-u, memur çocuk-u, sporcu çocuk-u”, “pegamber teve-(s)i”, “bal arı-(s)ı”, “tavuk kara-(s)ı”.

# Sözlüklerden bak; millet, halk, uyruk, yurt, yurttaş, vatan, vatandaş, toplum, topluluk, Kürt, Arap, Gürcü, Rum, Ermeni, Çerkez, Türk, demokrasi, cumhuriyet, monarşi, diktatörlük, faşizm, bölücü, bölücülük, ırk, ırkçılık, akım, ideoloji, fanatizm, ayırmak, ayırım, ayırt etmek, ayırtı, peygamber devesi, tavuk karası, tanım, tanımlamak, atgiller, köpekgiller, kedigiller, familya, cins, tür.

# Tarihde ilk kez, “at, it, ot, taş, baş, tag” kelimeleriyin kimler kullanmış, ne anlamlarda kullanmış lär? Tarihde ilk kez, “Türk” kelimesiyin kimler kullanmış, ne anlamda kullanmış lär?

KÜL TİGİN YAZITI’DAN:
KÖK TÜRK TÜRKÇESİ BİÇİMİ
TÜRKÇE–21 BİÇİMİ
Ol törüdä üzä içim kagan olurtı. İçim, kagan olurupan, Türk bodunug yiçä itdi, igiti.
Ol kelenekte (ol törede) üste beniŋ amca, kagan oturdu. Amcam, kagan oturunca Türk milletin yüce etti, togrulttu.
Türgiş kagan, Türk’ümüz [bodunumuz ärti. Bilmädükin] (D19) üçün, biziŋä yaŋlukın üçün, kaganı ölti, buyrukı bägläri ymä ölti. On-Ok bodun ämgäk körti.
Türgiş Kagan, Biziŋ Türk [biziŋ millet édi. Bilmedi än] tiyin, bize yan’töndü än tiyin, äniŋ kagan öldü, äniŋ buyruk, äniŋ begler ymä öldü. On-Ok millet sıkıntı kördü.
Türk Oguz bägläri bodun, äşidiŋ! Üzä Täŋri basmasar, asra yir tälinmäsär, Türk bodun, iliŋin törüŋin kim artatı?
Türk, Oguz begleri, millet; işitiŋ! Üste Tanrı basmasa, alta yer telinmese (/çökmese), (Ey) Türk millet; seniŋ ilin, seniŋ kelenekin kim yıktı?
Tokuz-Oguz bodun, käntü bodunum ärti. Täŋri yir bulgakın üçün yagı boldı.
Tokuz-Oguz millet, beniŋ millet édi. Tanrı (olara) yer buldu (olara küç verdi) tiyin (bize büyüklendi ve bize) düşman oldu.

Kök Türk Devleti’yin kuranlar, kendilerin “Türk, Kök Türk” olarak anmış. Olarıŋ kaganlardan biriyiŋ ad da “Türk Bilge Kagan” ér.

“On Ok”lar ve “Oguz”lar için “beniŋ bodun édi” timiş, Türk Bilge Kagan. Mun sözlerden mon anlayılyır; “On Ok”lar ve “Oguz”lar; tıl ve soy açılarıdan, “Kök Türk”lere yakın boylardan édi lär. Köktürkler ile olar arasıda, savaş tönemleri de olmuş, barış-birlik tönemleri de. Barış, yeg ér.

Mun konularda, “Tonyukuk Yazıtı”da da anlatımlar var.
Yazıtlar’da: Acaba “Tokuz Oguz, Otuz Tatar” tiyişlerideki “9, 30” sayıları; alt bölüm sayılarıyın mı belirtir? “On Ok” tiyişideki “10” sayısı da 10 alt bölüm mü belirtir; yoksa “tamgasıda 10 ok” mu? “Kırkız”lar için munca belirtilmiş sayı var mı?
“tokuz oguz bodun käntü bodunum ärti täŋri yir bulgakın üçün yagı boldı”. Mun cümlelerin, Hüseyin Namık ORKUN, monca uyarlamış [ESKİ TÜRK YAZITLARI, TDK Yayınları, Sayfa 48]: “Dokuz Oğuz kavmi kendi kavmim idi. Gök ve yer karıştığı için düşman oldu.”

Fakat “kök” [kög, gök] sözcükü var kän, “kök” sözcükü anlamıya-yeriye, “täŋri” sözcükü neden kullanılsın? Kök-yer karışınca, ilk yapılmak kereken şey, “ayaklanmak” mı? Ayaklanmagıŋ sorumlulukun, ol künkü Tokuz Oguz yöneticileriye tügül de, köge-yere yüklemek, gerçekçi olur édi mi?

[Kök Türk yazısıda, büyük-küçük harf ayırımı (“Tt” kibi) yok édi.]
TÖRE

Neŋ olayın veya neŋ uygulamagın; “Türk töresi, Türk keleneki” saymagdan önce, “töre veya kelenek ér mi émez mi?” tiye bakmagda yarar olabilir. Mun konuda, en az “Türkler’den yarıdan çoku, mun konuyun nasıl tegerlendirir” sorusu sorulmalı. Birkaç örnek:

· Kendiyiŋ aileden izinsiz olarak kocaya kaçan kızlara, çok kızılır. Fakat mun kızların öldürmek, Türk Töresi émez.
· “Başlık parası”, Türk Töresi émez.
· Kızların zorla evlendirmek, Türk Töresi émez.
· Boşanmak isteyen kadının yaralamak veya öldürmek, Türk Töresi émez.
· Kan davası, Türk Töresi émez. “Katil, devletceg idam etilsin” timek başka şey ér, kan davası başka şey ér. Kan davasıda kib; katiliŋ kardeşin öldürmek kibi mantıksızlıklar da körülür.

Türk Töresi’den birkaç örnek:
Zayıflara, küçsüzlere yardım etmek. Yaşlı insanlara saygılı tavranmak. Çocukların ezmemek. Kendiyiŋ eş ve kendiyiŋ çocuklar ile de iyi keçinmek. Anaya-babaya saygılı olmak. Kendiyiŋ kardeşlerin közedmek. Tolandırıcılık yapmamak. Yetim malıya çökmemek. Yakınlarıŋ ve arkadaşlarıŋ eşlere, saygılı olmak. Zorba olmamak. Kibirli olmamak.

“Türk Töresi” tiyilince, bazı kişileriŋ akıllara, neden hemen şiddet, baskı, katı disiplin kelir? Bazı yabancı ideolojilerden, fazla mı etkilenmiş lär? Çok sıkar sän ése; domates bile patlar, en azdan seniŋ üstün ymä başın ymä batırır. [en azdan seniŋ üstün, seniŋ başın batırır]

HARF

Neŋ tılda esas olan “ses” ér. “Harfler”, mun seslerin temsil eter. Neŋ tılın yazmak için kullanılan alfabe tegişmek ilen, tıl tegişmez.
Fakat neŋ tılın yazmak için sorunsuz kullanılan neŋ alfabe, başka neŋ tılın yazmak için kullanılır ése; önemli sorunlara neden olabilir. Kib Köktürk Alfabesi ilen Türkçe yazılır ése, neŋ sorun olmaz. Fakat Köktürk Alfabesi, Arabca’yın yazmak için kullanılır ése; Arab Tılı’yıŋ ses yapısı, tam olarak közderilemez. Benzer sorunlar, Arab Alfabesi, Türkçe’yin yazmak için kullanılır kän ymä olur.

Biziŋ şimdiki alfabe, Avrupa alfabeleriden yararlanarak oluşturulmuş. Fakat Türkçe’yin (Türkçe kökenli kelimelerin) yazmak-okumak için mükemmel ér (“ses-yazı” farkı da olmayır); başka alfabe arayışıya kirmek kereksiz ér. Yabancı kökenli kelimelerin yazmag konusuda da önemli bi sıkıntı yok; “â, û” kibi işaretler var.

# Avrupa alfabeleriden “yararlanılmış”; fakat “taklit” etilmemiş. Kib “çok şen” kelimeleriyin “chok shen” yazmayır méz. Teşekkürler Gazi Paşa.

Yine de, Köktürk Alfabesi’yin de kullanabilmek, neŋ Türk için iyi bir şey olur. Çünkü Köktürk Alfabesi, kenel olarak, bilim dünyasıcag “Türk kökenli” kabul etilmiş tek alfabe ér.

# Yazıyın, Köktürk Alfabesi ilen sagdan sola yazmak, zorunlu émez; Köktürk Yazısı, soldan saga togru da yazılabilir; yazılmış ymä.

Bu konuda bak: TÜRKÇE214 [05] KÖKTÜRK TÜRKÇESİ’DE SESLER VE TAMGALAR
Ayrıca bak: YAZILAR → OSMANLICA

KENTLİ TILI, KÖYLÜ TILI

Türkçe-21; “kentli tılı”, “köylü tılı” kibi ayırımların togru bulmaz. Tıl, en temel yapı ér; neŋneŋ kişiler, aynı şekilde konuşmalı. Kib, köylü de kentli de “kapı”ya “kapı” timeli; “gapı” tügül. Fark anca, monca konularda olabilir; Türkçe’yin daha iyi bilmek, daha iyi kullanmak, daha çok sözcük bilmek, ulatı.

# Bu cümleler, “Her bir kentli, Türkçe’yin her bir köylüden daha iyi bilir” anlamıya kelmez. “Kültürlü olmak” açısıdan da munca ér. Kitab okumak, sadece beton apartmanlarda yapılabilen bir şey mi? Kib, bir yaz künü, püfür püfür rüzgar eser kän bir agaç altıya oturup, kitab okuyulamaz mı?

# “Kentli olmak” veya “köylü olmak”; neŋ konuda, neŋ üstünlük belirtmez. Ayrıca; köylüler olmasa, kentliler açlıktan kırılır; kentliler olmasa, köylüler, sanayi ürünleri bulamaz (traktör, tarım aletleri, tarımsal ilaçlar, kumaş, vs). Karşılıklı bagımlılık var.

# Näsil olmuş ése olmuş; ol kişi, vali olmuş. İlk icraat olarak monun yapmış; birkaç silahlı adam yollayıp kendiyiŋ babayın kendiyiŋ karşıya keldirmek. Kendiyiŋ babaya monca timiş; “Baba! ‘Adam olmaz sän’ tidi édi sän. Bak, ben, vali oldu män.” Äniŋ baba, bir an turaklamış, acıg acıg külümsemiş. Sonra monca timiş; “Evlat! ‘Vali olamaz sän’ timedi män. ‘Adam olmaz sän’ tidi män.” (“Babaya böyle mi tavranılır? Eşek édi sän; kaşarlı eşek olmuş sän!”)

Kentli azu köylü olmak ymä, tek olarak anlam taşımaz. Eş... Karga, köyde ymä kentte ymä karga ér. ☺
YÖRÜK, TAGLI, TÜRKMEN

“Yörük” kelimesi, “yürüyen, sabit turmayan, konup köçen” anlamıya kelir. Yerel agızlarda “yürü—” fiili, “yörü—” olarak da kullanılır. Mun kelime “yörü—k” yapısıda ér. Hayvan otlatmak için konar-köçer yaşayan kimi Türkler’e “Yörük” tiyilir.

Kimi Türkler de kış mevsimiyin, taglara yakın köylerde keçirir. Hayvan otlatmak için, bahar mevsimide yaylaya veya taglara köçer lär. Yani munlar yarı konar-köçer ér. Kimi yörelerde munlara “Taglı (Dağlı)” tiyilir.

“Türkmen” sözü de “Türk män” sözüden ortaya çıkmış kibi körünyür.

“Yörük”, “Taglı”, Türkmen”; alt kimlikler veya etnik gruplar émez. Munlarıŋ da öz tıl, Türkçe ér.
“Bir Yorum”:

Orta Asya’dan Anadolu’ya togru kelen ve Türkçe konuşan topluluklara; kimi eski tarihciler “Türkmen” tiyip keçmiş, kimi eski Tarihciler “Oguz” tiyip keçmiş, vs.

Fakat şimdi Türkiye’de; kim Köktürkler’iŋ torun ér, kim Tokuz Oguzlar’ıŋ torun ér, kim On Oklar’ıŋ torun ér, kim Otuz Tatarlar’ıŋ torun ér, kim Üç Kurıkanlar’ıŋ torun ér, kim Kırgız kökenli ér, kim Uygur kökenli ér? Munların tesbit etmek, pek de mümkün körünmeyir. Yanya, Selçuklu Devleti de Osmanlı Devleti de, ciddi nüfus kayıtları tutmamış.

Yani neŋ kişi, kendiyin “Türk” bilyir ése; mun bilgiye itiraz etilmez. Fakat neŋ kişi, kib “Oguz boyuyuŋ falan koldan ér män” tir ése; bu iddia, tam kesinlik taşımaz, kibi körünyür.

Belge olarak ne var? Eski zamanlarda, bir-iki kişiceg yapılmış, olarıŋ togruluklar şüpheli karalamaglar.

Yazılmış her şey togru mu? Yazılmış her şey bilimsel mi? Kib “Marifetname” kitabıdakı her şeyin togru kabul etmek, ne sonuç verir?

# Neŋ toplulukun, yapay 40 bölüme ayırmag, yararlı sonuçlar ortaya çıkarabilir mi?
Yanlış akıl yürütmegler de yapılyır.

Kib “karluk (kar+luk)”; “kar yeri, hep kar bulunan yer, daha uzun süre karlı kalan yer” anlamıya kelir ärinç. “Karluk” adlı bir yerleşim yeri körünce, bazı kişiler, hemen monca tir; “Hımmm! Demek ki, burada ‘Karluk Boyu’ndan insanlar yaşıyor.”

Oysa aynı mantıktan kitilir ése; “Hadımköy” adlı yerleşim yerideki her kişiyin, “hadım” sanmak kerekir.

Salt kelimeler, her şeyin ögretse édi; neŋ sözlükün, baştan sona okuyan biri; fizik, kimya, biyoloji, tarih, felsefe, vs uzmanı da oluverir édi.
Her ne ése. Başta da belirtildi; munlar “bir yorum” ér.

“Bir Yorum” sonu.
# Bu sitede (blogda), siyaset (politika) amaçlı yazılar bulunmaz.
# Bu yazı, siyasal ve hukuksal anlamda öneri ve eleştiri içermez.

Türkçe-21 Sitesi