faktitif ekleri, fiilden fiil yapan ek, geçişlilik ekleri, oldurmak ekleri,
yapım ekleri, yaptırmak ekleri
FAKTİTİF EKLERİ
[YAPTIRMAK, OLDURMAK, KEÇİŞLİLİK EKLERİ]
-t |
bekle-t-, uza-t- ; al-dır-t-, köç-ür-t-, yun-dur-t- |
-ır, -ir, -ur, -ür |
art-ır-,
kalk-ır-, keç-ir-,
köç-ür-, toy-ur-, tüş-ür-,
yet-ir-,
yit-ir- |
-tır, -tir, -tur, -tür ; -dır, -dir, -dur, -dür |
al-dır-, art-tır-,
bil-dir-,
çık-tır-, çök-tür-,
kalk-tır-, kal-dır-,
kız-dır-,
kit-tir-, kül-dür-, |
-ar, -er |
çık-ar-, çök-er-, kit-er-, köç-er- |
-tar, -ter ; -dar, -der | tön-der-, ak-tar- |
• Kimi fiilleriŋ faktitif biçimler, iki biçimli de olabilyir; “art–ır–, art–tır–” kibi.
• Seyrek olarak “-(ı)t-, -(i)t, -(u)t-, -(ü)t” olur; “ak–(ı)t–, kok–(u)t–, kork–(u)t–” kibi.
• “Tek ünlüden ibaret” veya “ünsüz + ünlü” yapısıdakı fiilleriŋ faktitif biçimler de “-dır, -dir, -dur, -dür” ilen yapılır; “ba-dır-, é-dir-, kü-dür-, ö-dür-, ti-dir-, u-dur-, yi-dir-, yu-dur-” kibi.
# ba- (baglamak); é- (turumda olmak, imek); kü- (korumak); ö- (tüşünmek); te-/ti- (temek, timek, söylemek); u- (muktedir olmak); ye-/yi- (yemek, yimek); yu- (yıkamak); yu-n- (yıkanmak).
Neŋ fiiliŋ “keniş zaman” çekimi ile “faktitif biçimi”, sesteş olabilir. Munca sesteşlikler, kenelleyi, anlam belirsizlikiye neden olmaz lär. Kib;
“Ali, saat 8’de evden çıkar.”, “Ali’yin, saat 8’de evden çıkar.” kibi.
Yine de kerek körülür ése, mun cümleler, monca da olabilir lär;
“Ali, saat 8’de evden çıkyar.”, “Ali’yin, saat 8’de evden çıktır.” kibi.
Yani “keniş zaman eki”, kendiyiŋ alternatife kayar; “faktitif eki”, kendiyiŋ alternatife kayar.
# “kel—tir— → ke—tir—” olmuş ärinç.
# Sözlüklerden bak; “çökmek, çökermek, çöktürmek, çöküntü; göçmek, göçermek, göçürmek, göçü”.
700’lü yıllarda |
ak— | ak—ıt— | ak—tur— | ak—tar— |
Türkçe-21 Biçimi’nde | ak— | ak—ıt— |
ak—tır— |
ak—tar— |
“akıt—” ile “aktır—”ıŋ arada, biraz anlam farkı var. Yanya “aktır—” ile “aktar—” da biraz farklı anlamlı ér.
Yanya, “fiilden fiil yapan ek”lerden biri de “-t” ér; “sür—t—” kibi.
Fakat kib “sür—ü—t—”teki “-t”, faktitif eki ér. Kib
Faktitif ekleri, fiillerin paylaşır lär: “yap-tır—, keç-ir—, başla-t— kibi.
Mundun, faktitif ekleriden “-ar, -er” ve “-ır, -ir, -ur, -ür”üŋ yardımcı sesli biçimlere kerek yok ér.
“-gur, -gür”
Türkçe-21 Biçimi’de, mun ek, kenelleyi monca kullanılır; “-gır, -gir, -gur, -gür”.
155. —gur—, —gür— ; —kur—, —kür— : Yaptırma eki.
tirgür— “diriltmek” (tir— “yaşamak”).
amırtgur— “teskin etmek” (amırt— “teskin olmak, sakinleşmek”).
azgur— “azdırmak, ayartmak” (az— “şaşmak, azmak”).
- - - - - - -
tir— yaşamak
tirig diri
tiril— diriltmek
tir— toplamak, derlemek
tirin— toplanmak
tiril— toplanmak
tirin, tirgin güruh, sürü, müfreze [“Sözlük” bölümü]
ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ, A. VON GABAIN, Çeviren: MEHMET AKALIN, TDK Yayınları
Munuŋ anlam, “-tır, -tir, -tur, -tür ; -dır, -dir, -dur, -dür”den biraz farklı ér. [-/g/ır, -/g/ir, -/g/ur, -/g/ür]
Türkçe-21 Tüzenlemegi:
tir— |
: |
yaşar turumda olmak, canlı turumda olmak, yaşamak; “Kedi, damdan
tüştü, fakat tiryir.” |
tir—dir— |
: |
yaşar turumda oldurmak, yaşar turumda tutmak, canlı turumda tutmak,
yaşatmak; “Kedi, damdan tüştü édi. Müdahale etilmese, ölcek édi. Veteriner, kediye müdahale etti ve änin tirdirdi.” |
tir—gir— |
: |
(canlı olmayanın) canlı turuma ketirmek, tiriltmek; “Kedi, damdan tüştü édi. Kalbi atmayır édi, nefes de almayır édi. Veteriner, kediye müdahale etti ve änin tirgirdi.” (1), “Ölü piyasayın, nasıl tirgirebilir méz?” |
tir—(i)g |
: |
tirig |
tir—i |
: |
tiri [İstanbul Agızı’da “diri”] |
tir—i+l— |
: |
tirilmek [İstanbul Agızı’da “dirilmek”] (“kıs—a+l—” benzeri yapı) |
tir—i+l—t— |
: |
tiriltmek [İstanbul Agızı’da “diriltmek”] |
|
||
ter— |
: |
toplamak, bir araya ketirmek, birleştirmek |
ter—(i)n— |
: |
toplanmak, bir araya kelmek, birleşmek |
ter—il— |
: |
toplayılmak, bir araya ketirilmek, birleştirilmek |
ter—gin |
: |
1. topluluk, müfreze, 2. güruh, sürü |
ter—(i)g |
: |
terig |
ter—gi |
: |
tergi [İstanbul Agızı’da “dergi”] |
|
||
ter |
: |
ter [İstanbul Agızı’da da “ter”] |
|
||
az— |
: |
azmak |
az—dır— |
: |
azdırmak, azmış turumda tutmak; “Kötü yarayın kurcalayıp turmak,
yarayın azdırır.” |
az—gır— |
: |
(sakin turumda olanın) azmış turuma ketirmek; “Yarayın kurcalamak,
yarayın azgırır.” |
|
||
az |
: |
az, “çok” karşıtı, [İstanbul Agızı’da da “az”] |
(1) Kalbi atmayan, nefes almayan kediyin; kalbi atar, nefes alır turuma ketirmiş. Kedi, tam ölmüş olsa édi (beyin ölümü gerçekleşmiş olsa édi); munların yapamaz édi. Yani bu eylem, gerçek bir tiriltiş émez; mecazi ér.
# İstanbul Agızı’da “-gır, -gir, -gur, -gür” eki yok ér.
# Türkçe-21 Biçimi’de, mun ek, kenelleyi “ünsüz uyumu”ya uymaz. Seyrek kullanılan eklerden ér.
Faktitif ekleri (ve diğer yapım ekleri), peşpeşe kelebilyir:
kop— | → |
kop-ar— | → |
kop-ar-ıl— | ||
→ |
kop-ar-t— | → |
kop-ar-t-ıl— | |||
→ |
kop-ar-t-tır— | → |
kop-ar-t-tır-t— | |||
→ |
kop-ar-t-tır-ıl— |
Türkçe-21 Sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder