faktitif ekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
faktitif ekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Haziran 2024

FAKTİTİF (YAPTIRMA, OLDURMA, GEÇİŞLİLİK) EKLERİ

faktitif ekleri, fiilden fiil yapan ek, geçişlilik ekleri, oldurmak ekleri, yapım ekleri, yaptırmak ekleri

TÜRKÇE212 [18] FAKTİTİF EKLERİ

FAKTİTİF EKLERİ
[YAPTIRMAK, OLDURMAK, KEÇİŞLİLİK EKLERİ]

-t
bekle-t-, uza-t- ; al-dır-t-, köç-ür-t-, yun-dur-t-
-ır, -ir, -ur, -ür
art-ır-, kalk-ır-, keç-ir-, köç-ür-, toy-ur-, tüş-ür-, yet-ir-, yit-ir-
-tır, -tir, -tur, -tür ;
-dır, -dir, -dur, -dür
al-dır-, art-tır-, bil-dir-, çık-tır-, çök-tür-, kalk-tır-, kal-dır-, kız-dır-, kit-tir-, kül-dür-, sal-dır-, sat-tır-, söyle-t-tir-, tit-tir-, tön-dür-, uy-dur-, yak-tır-, yet-tir-, yut-tur-, yun-dur-
-ar, -er
çık-ar-, çök-er-, kit-er-, köç-er-
-tar, -ter ; -dar, -der tön-der-, ak-tar-

• Kimi fiilleriŋ faktitif biçimler, iki biçimli de olabilyir; “art–ır–, art–tır–” kibi.

• Seyrek olarak “-(ı)t-, -(i)t, -(u)t-, -(ü)t” olur; “ak–(ı)t–, kok–(u)t–, kork–(u)t–” kibi.

• “Tek ünlüden ibaret” veya “ünsüz + ünlü” yapısıdakı fiilleriŋ faktitif biçimler de “-dır, -dir, -dur, -dür” ilen yapılır; “ba-dır-, é-dir-, kü-dür-, ö-dür-, ti-dir-, u-dur-, yi-dir-, yu-dur-” kibi.


# ba- (baglamak); é- (turumda olmak, imek); kü- (korumak); ö- (tüşünmek); te-/ti- (temek, timek, söylemek); u- (muktedir olmak); ye-/yi- (yemek, yimek); yu- (yıkamak); yu-n- (yıkanmak).
Neŋ fiiliŋ “keniş zaman” çekimi ile “faktitif biçimi”, sesteş olabilir. Munca sesteşlikler, kenelleyi, anlam belirsizlikiye neden olmaz lär. Kib;

“Ali, saat 8’de evden çıkar.”, “Ali’yin, saat 8’de evden çıkar.” kibi.

Yine de kerek körülür ése, mun cümleler, monca da olabilir lär;

“Ali, saat 8’de evden çıkyar.”, “Ali’yin, saat 8’de evden çıktır.” kibi.

Yani “keniş zaman eki”, kendiyiŋ alternatife kayar; “faktitif eki”, kendiyiŋ alternatife kayar.

# “kel—tir—  →  ke—tir—” olmuş ärinç.
# Sözlüklerden bak; “çökmek, çökermek, çöktürmek, çöküntü; göçmek, göçermek, göçürmek, göçü”.

700’lü yıllarda
ak— ak—ıt— ak—tur— ak—tar—
Türkçe-21 Biçimi’nde ak— ak—ıt—
ak—tır—
ak—tar—

“akıt—” ile “aktır—”ıŋ arada, biraz anlam farkı var. Yanya “aktır—” ile “aktar—” da biraz farklı anlamlı ér.

Yanya, “fiilden fiil yapan ek”lerden biri de “-t” ér; “sür—t—” kibi.

Fakat kib “sür—ü—t—”teki “-t”, faktitif eki ér. Kib “sür—ü—n—dür—”deki “-dür” de faktitif eki ér. Yanya “sür—ü—n—dür—t—tür—” kibi.
Faktitif ekleri, fiillerin paylaşır lär: “yap-tır—, keç-ir—, başla-t— kibi.
Mundun, faktitif ekleriden “-ar, -er” ve “-ır, -ir, -ur, -ür”üŋ yardımcı sesli biçimlere kerek yok ér.
“-gur, -gür”

155.   —gur—, —gür— ; —kur—, —kür— : Yaptırma eki.
tirgür— “diriltmek” (tir— “yaşamak”).
amırtgur— “teskin etmek” (amırt— “teskin olmak, sakinleşmek”).
azgur— “azdırmak, ayartmak” (az— “şaşmak, azmak”).
- - - - - - -
tir— yaşamak
tirig diri
tiril— diriltmek

tir— toplamak, derlemek
tirin— toplanmak
tiril— toplanmak
tirin, tirgin güruh, sürü, müfreze [“Sözlük” bölümü]

ESKİ TÜRKÇENİN GRAMERİ, A. VON GABAIN, Çeviren: MEHMET AKALIN, TDK Yayınları
Türkçe-21 Biçimi’de, mun ek, kenelleyi monca kullanılır; “-gır, -gir, -gur, -gür”.
Munuŋ anlam, “-tır, -tir, -tur, -tür ; -dır, -dir, -dur, -dür”den biraz farklı ér. [-/g/ır, -/g/ir, -/g/ur, -/g/ür]

Türkçe-21 Tüzenlemegi:

tir—
:
yaşar turumda olmak, canlı turumda olmak, yaşamak; “Kedi, damdan tüştü, fakat tiryir.”
tir—dir—
:
yaşar turumda oldurmak, yaşar turumda tutmak, canlı turumda tutmak, yaşatmak;
“Kedi, damdan tüştü édi. Müdahale etilmese, ölcek édi. Veteriner, kediye müdahale etti ve änin tirdirdi.”
tir—gir—
:
(canlı olmayanın) canlı turuma ketirmek, tiriltmek;
“Kedi, damdan tüştü édi. Kalbi atmayır édi, nefes de almayır édi. Veteriner, kediye müdahale etti ve änin tirgirdi.” (1), “Ölü piyasayın, nasıl tirgirebilir méz?”
tir—(i)g
:
tirig
tir—i
:
tiri [İstanbul Agızı’da “diri”]
tir—i+l—
:
tirilmek [İstanbul Agızı’da “dirilmek”] (“kıs—a+l—” benzeri yapı)
tir—i+l—t—
:
tiriltmek [İstanbul Agızı’da “diriltmek”]



ter—
:
toplamak, bir araya ketirmek, birleştirmek
ter—(i)n—
:
toplanmak, bir araya kelmek, birleşmek
ter—il—
:
toplayılmak, bir araya ketirilmek, birleştirilmek
ter—gin
:
1. topluluk, müfreze, 2. güruh, sürü
ter—(i)g
:
terig
ter—gi
:
tergi [İstanbul Agızı’da “dergi”]



ter
:
ter [İstanbul Agızı’da da “ter”]



az—
:
azmak
az—dır—
:
azdırmak, azmış turumda tutmak; “Kötü yarayın kurcalayıp turmak, yarayın azdırır.”
az—gır—
:
(sakin turumda olanın) azmış turuma ketirmek; “Yarayın kurcalamak, yarayın azgırır.”



az
:
az, “çok” karşıtı, [İstanbul Agızı’da da “az”]

(1) Kalbi atmayan, nefes almayan kediyin; kalbi atar, nefes alır turuma ketirmiş.  Kedi, tam ölmüş olsa édi (beyin ölümü gerçekleşmiş olsa édi); munların yapamaz édi. Yani bu eylem, gerçek bir tiriltiş émez; mecazi ér.

# İstanbul Agızı’da “-gır, -gir, -gur, -gür” eki yok ér.
# Türkçe-21 Biçimi’de, mun ek, kenelleyi “ünsüz uyumu”ya uymaz. Seyrek kullanılan eklerden ér.

Faktitif ekleri (ve diğer yapım ekleri), peşpeşe kelebilyir:

kop—
kop-ar—
kop-ar-ıl—





kop-ar-t—
kop-ar-t-ıl—




kop-ar-t-tır—
kop-ar-t-tır-t—






kop-ar-t-tır-ıl—

Türkçe-21 Sitesi